Gabuzzi

Can İren için



Öyküme Gabuzzi adını veriyorum
Gabuzzi kimdir ya da nedir
Ben Gabuzzi’ yi tanıdım mı
Şimdi ortaya bir Gabuzzi sorunu çıkıyor
Gabuzzi deyince ben neyi anımsıyorum
Manik depressivler kendilerini değil başkalarını öldürürler
Diyor Süm
Ben kimi öldürdüm beni ya da bir başkasını mı
Bunu bilmiyormuşum gibi yazmak istemiyorum
Hiç kimseyi öldürmedim ben
Rahibe okulunda okumuş olmak gençken ki ben hep gencim
Hiç ölmeyeceğim işte
Ölüme ölmemekle karşı çıkıyorum
Ölmemekte bir çeşit ölüm mü
İçim seviniyor gene bu kaçıncı sevgi sevgi mi
Sevinç mi
Artık sözcüklere inanmıyorum sözcükler yanıltıyor beni
Ağzım kafamdan ırak neye yakın ağzım
Ninni gibi böyle dinle
Herkes uyuyor
Ben de uyuyorum de
Işığı kapa da seni de uyutayım
Kalemi yoksa birine mi verdin çok güzel kalemdi o
Kapuskanın içinden Bunni ‘nin saçı çıktı
Gerede’de karlar altından çiğdemler çıkar Esentepe’de
Gabuzzi huzur evine gitmiyor
Ve Çemberlitaş’ta bir bonmarşe var
Bir odaya iki kişi yatırdıkları için
Ve huzur bulamadığı için
Hadi yavrum yat artık yeter
Yalnız bırakmam sonra sokağa
Kuşlar bile uyuyor bak
Yağmur hışırtısından başka ses yok
Bir de ikimiz konuşuyoruz
Süm bir dilim fazla karpuz yemek için Esentepe’ye
Sırtında büyük bir karpuzla tırmanırdı
O sıralar dul Hacer Hanım da vardı
Senin yüzünden geçen yıl az mı taşındık
Şimdi şehirlerarası taşınma başladı
Gabuzzi’nin resmi duvarda asılı
Gabuzzi ne zaman resim yapardı
Ayakları felçli kadınlar gördüm Roma‘da
Müzelerin içinde resimler yapıyorlar
Gabuzzi‘nin de ayakları felçlimi
Hayır
Gözlükleri var onun
Ve yatarken üzerine gazete örtüyor
Her yıl aynı şeyi yazacağım
Yazacağım ve yayınlayacağım
Okuduğum her şey den aynı şeyi anlıyorum
Navona Meydanı’ndaki cafe Trescalini’yi ansıyorum
Yaşlı gül satıcısını
Ve bana gül alan almanı
Cafe Trescalini’ye gireceğim bir ihtimal bile engel
Olamaz buna
İhtimaller içimde oluyor
Benim küçük bir oğlum var
Diyor
Kırk yaşında
On yıldır burada hapis
Bahçe de lahana ve yeşil salatalar yetiştiriyor
Burası bir huzur evi
Seksen iki yaşındaki nüzüllü kadın on sekiz yaşında
Olduğunu
Söylüyor ve
Bodrum katlarında çocuklar oturuyor anne ve
Babalarıyla
Anne
Baba
Çocuklar top da oynuyorlar
Aralarında dolaşıyorum
Güneşli
Ya da güneşsiz günlerde
Bugün tartıldım
Ara sıra kiliseye gidiyorum
Müzik yok kilisede
Mumlar da yanmıyor
Uyanıklıktan uykuya nasıl geçildiğini duyuyorum
Ve ben
Teleman’nı seviyorum
Dimanche de la vie
-Bilançoyu bir saate kadar teslim edin
-Sen ne diyorsun
Via Corso de Rienze’de oturuyoruz
Kendime bugün bir giysi aldım
Annem
Büyük ve kör ninemin sandıkla
İstanbul’dan Simav’a
Nasıl götürüldüğünü anlatıyor
Annem ve babam Ödemiş’e verildiklerinde
Yeniden sandığa girmek istemediği için
ö
l
m
ü
ş
Küçük ninem hep Gerede’deki
Tahta evimizden görünen mezarlığa bakardı
-Beni buraya gömecekler derdi
Bir öfkeyle Süm’ün sırtına maşayı fırlattı
Oysa
Süm’ün ince bacakları
Çoktan
Esentepe yokuşunu
Tırmanmıştı
Esentepe’de olmak
i
s
t
i
y
o
r
u
m
Via Corso De Rienze’de
Salıncaklı koltuklarda
Profesörün gelmesini bekliyoruz
Oysa profesör bizi görünce sigarasını atarak kaçıyor
Bugün
Yarın
Öbür gün
Filmine gideceğiz
Hiçbir şeyi beklemiyorum
Kendimi
Vatikan’a uzanan
Geniş caddeye
b
ı
r
a
k
ı
y
o
r
u
m


Tezer Özlü
Eski Bahçe Eski Sevgi