TAHMÎS
(Cevâb nâme-i pesendîde-eser
ez dehân-ı duhter-i zîbende-güher)
(Kızın anneye verdiği cevap)
Pend eyler ise bir daha ağaca sarayım
Yanmış odunla başını gözünü yarayım
Başlı başıma ben dahi bir iş başarayım
Bir âşinâya yalvarayım sonra varayım
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Çıkrık misâl dırlayacağına hey ozan
Gir dest-gâha doku bezin pârecik kazan
Bâzârı derler âbo hâram-zâdedir bozan
Satub savub da neyse sahan tencere kazan
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
İkide birde der sana kız görünür kocan
Çığlıklı olma hasba götüresi afacan
Kocam da sen de lâhi kuruyup olun koçan
Çıkıp sokağa tende iken hâsılı bu can
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Tırnağım oldu kör yumadan bulaşıkları
Babam başına çalsun o çemşîr kaşıkları
Evvel doyurub eve gelen alışıkları
Sonra düzeldüb odadaki karışıkları
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Dedikoduyla geçdi bütün yaz ile kışım
Da’vâcı gitdi Bursa’ya yok gayri hîç işim
Yapışdı kaldı birbirine iki apışım
Çıkmazdan evvel âbo a kız yirmi yaş dişim
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Gelse görücü kocayıcak elli kerecik
Der burnucuyla ağzı büyük dişi seyrecik
Yok yok yaşı da anlayışım kırkını geçik
Sarf eyleyib de varı yoğu bâri şimdicik
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Ben istedikçe bayrama ondan balakoza
Der bana kahbe sana yazık ekilen tuza
Yazık değil mi gençliğime bak şu yelloza
Girmezden evvel ablacağım yaşım otuza
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Almış parayla sanki halâyık gibi beni
Sokmaklık ister aşevine gidi külheni
Yağlı paçavra gibi atub ben dahi seni
Yarın alub alaca karanlıkda rûşenî
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Lâzım mıdır ki öğreneyim çamaşur yumak
Ben bu pamuk elimle a fos saramam yumak
Bana düşer mi iplik eğirüb de bez komak
Dursun musandırada nele öreke tarak
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Yufka makarna açmasını açmayın bana
Ben bilmem öyle hamur işi samsa baklava
Yapıp bir-iki türlü yemecik kaba saba
Da’vet için konağa çıkıp yarın ibtidâ
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Kendi keser göbeğini öksüz olan savul
Yanşak karışma dırdır edüb kalayım mı dul
İş edeyim ki sana görüb saçlarını yol
Komşu kapusın açub elimle usul usul
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Yazub yüzümü Esmâ Hanım kâkülümü kes
Bir âşinaya varacağım sen çıkarma ses
Pek pos bıyıklı pırpıriye eylemem heves
Dört kaşlı yosma şûh-i cihân tâze dalfes
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Satub yemekden oldu evin içi tam takır
Titrer görünce bir eri içim sakır sakır
Kalub da böyle olmadan altun adım bakır
Akşam olunca bâri gezip bayır ile kır
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Bir âfitâba geçdi ki hiç sorma sıcağım
Yandı eridi aşk ile sînede yağım
Geçdi soğuk su başıma bilmem solum sağım
Ahd eyledim bu şart ile ki geçmeden çağım
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Bildim tekin değildir ev içinde mezbele
Dedim tü tüü tü üç kez o birşeylere hele
Yok mu birisi ortalığı süpüre gele
Ben yine takub ardıma bir sürü hergele
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Gavgayı kessün eyle nine Vâsıf’a suâl
Gör imdi sen mi fâhişe yohısa ben mi mal
Ona kalırsa der ikiniz de kuru kaval
Yaz geldi gayrı evde oturma ne ihtimâl
On beş yaşında kendime bir oynaş arayım
Enderûnlu Vâsıf