Dua

kırkı doldu ömrümün
ve hâlâ 
yerini yadırgıyor kalbim

rabbim
kış dalında karı incitmeden
semana dalıp gitmiş 
serçenin gözlerine götür beni 
dervişlerin hırka giyen sözlerine

beton bloklar arasında mütebessim 
sarı çiçeğin cevaplarını işitip 
yunus'tan sonra okumayan dedemin 
takvim yapraklarından tahsilli babaannemin 
bildiği sırlara götür

seherleri alarmla meşgule atan 
her åminden sonra 
yüzümde gideceği yeri ezberleyen 
dünyayla selfi çeken
parmaklarımdan şikayetçiyim
uçlarına mahcubiyet üflemeni dilerim

gökte asılı ay, şaşmayan güneş 
cömert toprak ve alâk 
hayretimi düşürdüm rabbim 
kaç kez silkeledin oysa 
arzını artık bulmak isterim

Aziz Kağan Güneş