1 ahmet bir kadın dehlizlerinde kayboluyor 'garplılaşmanın neresindeyiz' diye soruyor kasılırken o kadının geçmişinde bedeni hiçbir yerindeyiz ahmet, aşkın da garplılığın da hiçbir ışık yok tünelin ucunda hiç alkış yok ahmet bu temsil-i ömrün sonunda. ışıklı bir caddede yürümek gibidir sevmek ahmet, kalbinin kitabını yürümek gibidir yağmurlu bir havada ilan-ı aşk eylemek hayrettin de kayboluyor ama o nişanlısının masa işlemelerinden kendine bir şiir hazırlayarak kayboluyor o şiiri okumayacaktın hayrettin çocukların olacaktı bir karın bir evin olacaktı mutluluktan uçacaktın kaldıysa mêlamî duvarlarda öğütmek kaldı kalbini hayrettin çektiğin yeter çıkar at şu kalbini. yağmurlu bir havada yürümek gibidir sevmek hayrettin, kalbinin kitabını yürümek gibidir ışıklı bir caddede ilan-ı aşk eylemek II süslü beyler için kalkıyor leningrad treni yataklı vagonu dolaşarak izmarit topluyor anna karenin tükenen aşkların izmaritini. 'o heryerde olmanın hazz...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"