Yosma bir İstanbul akşamı gibiyim. Dudaklarımda kiraz tadı yaşamanın Mavinin denize kestiği, tuza bulandığı yerden gözlerimin uykusuz bir Ada vapuru geçmiş Bir martı geçmiş peşisıra gökyüzünü yırtıp, Kanatlarında ay rengi düşlemeler.. Yosma bir İstanbul akşamı gibiyim. Ellerim ceplerimde yürürüm en eski Arnavut kaldırımını. Ne gün batar yüreğimde, ne gözüm yaşarır dosta, acıların ötesinde Ayrı kıtaların kavakları el sallaşır, fenerler göz kırpar ya birbirine; öyle düşlerim iki insanı, engellemesiz.. Yosma bir İstanbul akşamı gibiyim. Deli kahkahalarım parçalar Bostancı sahilinde bir kayayı yüreğim yanar ölü bir balığa Kavgalarımın son noktasında değilim henüz, baharımın adı sevda. Kankırmızı doğumgünlerimi, gün doğumları gibi yaşarım. Beklemelerim en yosma gecesine İstanbul'un Ruhan Odabaş
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"