Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Abdülhak Şinasi Hisar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

OKUMAK TESELLİSİ

Bir gün, bir dostumla, sevdiğimiz bir şairin cenaze merali siminde bulunuyorduk. O: Kaybettiğimiz bu şâir o kadar çalışkandı ki, gece gündüz okurdu” diyince, ben hayret içinde kalmıştım. Evet, okumak, bazan, muhakkak çalışmaktır. Fakat her zaman çalışmak mıdır? Tecrübelerime göre, okumak, çok kerre çalışmak sayılamaz. Okumak, bilhassa bir faaliyet değil, mutavaattır. Bir külfet, bir zahmet olan çalışmak, okumak değil, yazmaktır. Yazmak, düşünmek, hesap etmek, karar almak, muhakeme etmek, nâdim olmak, tashih etmek, hüküm vermek, yani birçok fikir amelesiyle uğraşmaktır. Okumak, bilâkis, sadece bir kolaylıktır. Kitaplarımızı, etrafımızda en tatlı tembellik âlât ve edevatımız gibi hazırlanmış duyarız. Okumak, yorgunluktan kurtulmak, dinlenmek, kendini unutmak, yaşadığımız zamanlara nispetle daha masûm bir zamana ermek, istediğini düşünmek ve istemediğini düşünmemek, gönül eğlendirici bir devre geçmek, müstesna bir muhitin sükûnuna varmak, başka bir tarihe dalmak, hülâsa okumak bir hodkâm...

KİTAPLARIN VAKT-İ MERHUNU

Mesut bir ömür, hiçbir yangın felâketini görmemeliydi. Muhteşem bir ömür, okunmuş kitaplarının bir tanesini kaybetmemeliydi. Eski kitaplarımızın hepsi yanımızda kalmalıydılar. Dostlarımız, kendilerine okunmak üzere verdiğimiz kitapları iade etmeliydiler. Kütüphanemizin bütün kitapları muhafaza edilmeliydi. Her kitap doğduğu, yaşadığı devrin mânâsı ve hâfızası sayılır. Her okuduğumuz kitap, yaşamış olduğumuz bir zaman, düşünmüş olduğumuz fikirler, duyduğumuz muhabbetler demektir. Onları, ömrümüzün parçaları gibi duyarız. Bir zaman geçtikten sonra, bütün bu kitaplar birer hâtıra sayılır. Görülen gözler, duyulan bir ses ve bir telâffuz hususiyeti gibidir. Bunun için, hepsi de, her zaman gözlerimizin önünde olmalıdırlar. İlk mektep kitapları, ilk şiirler, ilk romanlar, ilk tarihler ömrümüzde en mühim bir devri açarlar. Belki bütün kitaplar arasında bizi âdeta büyülemiş olanlar, ilk gençlik zamanlarımızda okuduğumuz, ilk beğendiklerimiz ve muharrirlerini üstad saydıklarımızdır. Bilhassa ço...

Aşk İmiş Her Ne Vâr Âlemde

Aşk imiş her ne vâr âlemde İlm bir kîl ü kâl imiş ancak Fuzûlî Sâlik-i râh-i hakikat aşka eyler iktidâ Fuzûlî Vâdî-i vahdet hakikatte makam-ı aşktır. Kim müşahhas olmaz ol vâdîde sultândan gedâ Fuzûlî Cevherinden eylemek cismi cüda âsân değil. Cisimden âgâh olan cân vâsıl-ı cânân değil. Fuzûlî Âlemi pervâne-i şem'-i cemâlün kıldı ışk. Cân-ı âlemsin fedâ her lahza min cândır sana Fuzûlî Aşk derdinin devâsı kabil-i derman değil Terk-i can derler bu derdin mu’teber dermânına Fuzûlî Reh-güzâr-ı ehl-i aşk üzre kılın medfen bana Fuzûlî Aşk bir şem-i ilâhîdir benim pervânesi Hayâlî Her kişi âşık olurdu eğer âsân olsa Taşlıcalı Yahya Bey Fermân-ı aşka cân iledür inkiyâdımız. Hükm-i kazâya zerre kadar yok inâdımız Bâkî Men eyleyemez mes'ele-i aşkı müderris Bâkî Meftûhdur erbâb-ı dile bâb-ı mahabbet Şeyhülislâm Yahyâ Bîgânedir muâmeleniz akl u hûş ile. Gûyâ derûn-ı sînede mihmânsın ey gönül Nedîm Kimden istifsar idem...

bir gönlün içine dalar gibi

Ezan saatinin karanlıkları başlar ve Nizam cihetinin İstanbul üstündeki ufukları kan ve mercan kızıllıklarıyla tutuşur yanarken, çiçeklerin daha susmamış kokuları, insanları uzak ve güzel gösteren akşam renkleri, sükutun ve karanlığın tadları gönlümüze dolardı. Bu loş saatlerde biz köşkün önüne dönmüş olurduk. Ve lambaları lezzetli çiçekler gibi açılmış köşke bir gönlün içine dalar gibi girerdik. Abdülhak Şinasi Hisar

İnsanlar

İnsanlar, birbirlerinden uzun mesafelerle ayrılmış yıldızlar gibi, kendi hususi boşlukları içinde dönen, hepsi yalnız, hepsi mahrem ve başkalarına kapalı birer dünyadır. Bir yıldız sönünce ondan uzaktakiler bir şey duymaz. Herkes ancak biraz kendi komşusuyla meşgul olur. Herkes ancak bir iki düşman için kin, ancak üç dört dost veya akraba için haset veya muhabbet ve ancak beş altı vücut ve ruh için bir zaaf, bir temayül veya bir aşk duyar ve beşeriyetin üst tarafı bize tamamen yabancı gibi karanlık kalır. Abdülhak Şinasi Hisar/ Fahim Bey ve Biz