“Şair Nigâr Hanım çalışması esnasında en büyük problemim öznelliğimin beni tehdit etmesi oldu. Beni biraz tanıyanlar Nigâr Hanım’la özdeşleşeceğimi düşünüyorlardı. Fakat başka bir şey oldu. Onunla özdeşleşmedim ben, zamandan, mekândan ve cinsiyetten azade bir şekilde Nigâr Hanım’a âşık oldum.” Öznesi iki dünya arasında ürpertili bir salınım olduğundan, Şair Nigâr Hanım’ı ben de iki dünya arasında yazdım. Şair Nigâr Hanım doğu ile batı arasında, güftesi şarklı, bestesi garplı kırık bir hikâyeydi. Ben düş ile gerçek, kurgu ile hayat arasında kaldım. Şair Nigâr Hanım benim doçentlik tezim. Halide Edip Adıvar’ın 21 romanını teknik açıdan tahlil etmeye yeltenen telâşeli bir doktoranın ardından doçentlik tezi hazırlamaya sıra geldiğinde hocam Orhan Okay’la “Ne yapabiliriz?” diye düşündük önce. Hocam, doktora tezimin teknik meselelerle sınırlı bir çalışma olmasından bahisle, kütüphane ve arşiv çalışmalı, dipnotlu, belge ve bilgiye ulaşan klasik bir araştırma yapmamın uygun olacağını işare...