Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aslı Durak etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Üzüm

sıyrıldık yaz aşklarından Eylül'e döndü yüzün puslu, hüzünlü, ıslak Eylül'ün hüneri hasat ve şaraba dönme umudu üzümün Aslı Durak

Her Gidenden Bir Gülümseme Kalır

zaman siler acıları kinin biley taşı kırılır hüzün birikir elbet ıssız sular şiire karışır yıllanmış bir ömürdür közden küle dönüşen ateş söner kül savrulur kış bir kardelene yenik düşer gök, uçan kuşun kanadına sen ey kalbim, titremez misin uzak bir hatıra gelip dayanınca kapılarına? Aslı Durak

Sır

içimin Babil Kulesi yıkıldı sır kapılarından geçtik alacakaranlığın şehirleriydi gölgelerin yıldızı ışıktı, aşktı, yaşamdı keşke en büyük savaş rahmini öperek vedalaşıp teninle -ganimeti süt, sevgi, kucak ve şefkat- bilinmezliğin dünyasından nefes almak olsaydı anne ailem dedim o sararmış resimden baktım geçmişe ikiniz yan yanasınız, kucağınızda kırılgan çocukluğum babam genç bir gülüşle süslemiş yüzünü sen, ciddi duruşla bezgin bakış arasında med cezir bölünen evlilik, çatlayan evren, sızan sır sönmüş dünyaların sözlerini kutsadı zaman seslerimiz öpüştü, sislerimiz karıştı birbirine gözlerimin ünlü hüznü geri çekildi soyunduk yıldırımlardan, suya yazıldı öfke içdenizlerinde yüzme çocuk hayallerin boğulur dedim de kendime dile geldi eski bir soru gelincikler büyüyünce gelin mi olur anne? Aslı Durak