Ustaca başlamıştık aşka Bir yanımızda genç ağaçlar Bir yanımızda alkış kokan elleriyle insanlar Biraz daha arasaydık Kendi başına üşüyen o ağustosu da bulurduk Senin fal kandırmayan avuçların var Senin kırmızı şaraba alışkın dudakların Ve kapılardan önce vardığın insanlar Benimse üşüyen ellerin için sadece cebim Seni birgün sokak lambaları ürkek toplanınca necatibey'e Kapı aralığı gözlere sahip insanlar olsa da yanında Haritalara sığmadığı için unutulan o ırmağa götüreceğim Seni bir gün ucuz eşyaların satıldığı bir pazarda Kargaşaya alışık olmayan gözlerinle Seni bir gün yağmurda yalnız gezinirken Kısacık saçlarından tutup dudaklarından öpeceğim Şeker tadında bir hüzün bırakarak gidiyorsun Çünkü alışkanlıklarına yetecek büyüklükte bir evin Ve dudaklarında bir başkasının dudak izleri var Bu şehrin beklenmedik yerlerine trafik lambaları konmuş Seni aramaya kalkışsam Kaldırımlar insanlar Caddeleri arabalar kaplar Seni ihtiyar ve saati olan adamlara Ya da ba...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"