“Şiir sokakta” eyleminin (bunun bir eylem olduğundan şüpheliyim), modasının ne zaman ve hangi vesileyle başladığına dair bir bilgim yok. Ama bu ‘eylem’in doğası itibariyle gelip geçici modaların, kaba ideolojilerin, retorik olanın çok ötesinde olduğunu düşündüğüm ‘şiir’i örseleyici bir yanı olduğu nu düşünüyorum. Sosyal medyanın malûliyetlerinden biri de şiiri şiirsizleştirmesi, slogan ya da aforizmaya dönüştürmesinin yanında her bayağılığın ‘şiir’ olarak algılanması tehlikesini barındırmasıdır. “Pars pro toto”, yani “Parça bütünün yerine geçer.” Şiirde parçanın bütünün yerine geçmesi söz konusu değildir. Adorno’nun “Lirik Şiir ve Toplum” makalesindeki şiirin o kendine özgü muhalefetinin lirik şiir yoluyla gerçekleşebileceğine ilişkin yorumu şiiri hayatın tam içinde konumlandırıyor zaten. Ama yüksek sesle bağırmak suretiyle değil. “Zevk hezimeti” “Şiir sokakta” eylemi şiirin bayağılaştırılmasını, ayağa düşürülmesini, itibarsızlaştırılmasını hızlandıran, niteliği değil nice...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"