Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Elif Tanrıyar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Edebiyatta kış kokusu

Büyük bir uykunun mevsimidir kış. Yalnızca doğa değil, insanoğlu da onunla birlikte bu uykuya hazırlar -bedenini değilse de- ruhunu. İlkbaharın sağaltıcı neşesi, yazın baştan çıkarıcı enerjisi ve sonbaharın hüznünün ardından, kış bir teselli gibi geliverir. Şimdi ruhu uykuya yatırma zamanıdır. Uyumanın ve unutmanın zamanı… Tıpkı Ahmet Muhip Dıranas’ın da dediği gibi “Beyaz dokusunda bu saf rüyanın/ Göğe uzanır - tek, tenha - bir kamış/ Sırf unutmak için, unutmak ey kış!/ Büyük yalnızlığını dünyanın.” “Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum” der Nâzım Hikmet ise. Çünkü unutabilmek için önce hatırlamamız gerekir. Ve biz o uzun kış ayları boyunca işte en iyi bunu yaparız. Çünkü, Tomris Uyar’ın da “Rüzgârı Düşün” adlı öyküsünde söylediği gibi “ Yağan kar, gerilere sürüklüyor düşünceyi.” Önce her şey onun kokusunu duymamızla başlar. Tıpkı Füruzan’ın “Sabah Eskimişliğin” adlı öyküsünde olduğu gibi; “Havalar birden soğuyacak, sokaklar kış kokmaya başladı.” Ve sonra onun alametlerini görürü...