Son yıllarda Türkiye'de şiir sadece yazılır oldu, okuyan pek yok. Ben ortaokulda iken, bizim sokakta oturan Kirkor ve Sıtkı diye aynı yaşta iki çocuk vardı. Anneleri sokakta oynamalanına izin vermediğinden, akşama kadar, ayna hizadaki evlerinin parmaklı pencerelerinden yana bakışlar fırlatarak ve birbirlerinin sözünü sürekli keserek "Senin komikliğin çok güzel, artık sus da ben komiklik yapayım" gibilerden konuşurlardı. Bizim edebiyat ve şiir alemimiz de Kirkor ile Sıtkı'nın muhaverelerine benziyor: "Senin şiirin güzel, ama bir de benimkini dinle, benimki nasıl?" Bu duruma gelmemizde, biraz da serbest şiirde musıkî aranmayacağı yanlış inancıyla itinasız şiirlerin çok yazalmasının rolü var. Aynı şekilde, aruz veya hece vezninin musikî sağlamaya yeterli olacağı yanlış inancıyla, birbirine benzer ve sıradan şiirler de çok yazılıyor. Şiiri yeniden sevmemiz için, herkesin bazı idmanlar yapması lazım. Önce samimi olmalıyız. Herkes Yahya Kemal'i veya herkes Nec...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"