Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Serkan Engin etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Her Şiirin Uyaksızı

İki yalnız bir adaya yakışır Burgaz’ın mavisinde unut beni Martların düşlerine teyelle Tenhaydık, tarumardık hayat valsinde Çocuk gülüşlerine ilikli iki haylazdık Viran günleri susuyorduk denize baka İnatla elma şekeri bir sabaha birikiyorduk Bütün kediler bencileyin uzak atlas Tüm dalgalar sencileyin bahar hecesi Eksik bir yağmurdu kalbimize yağan Sokaklar koşar adım kedere açılıyordu Biz bir susuyorduk üç gülüyordu halimize kargalar Kimselerin bayramında adımız anılmıyordu Alargaydık alengirli sürüye, künt seslere yankısızdık Kavruk harflerle yazılı bir ömrü sürüklemekten bıkkın Her şiirin uyaksızı olmaktan kırgındık İki yalnız bir adaya yakışır cancağızım Gel Burgaz’ın mavisine göm beni Serkan Engin

Iskaladıklarımın Toplamı

bak yârim gelen gene baharmış hiç kapıyı çalmadan gene istila ediyor park ve bahçeler müdürlüğünü sevgililer ve abiler gene koruma derdinde kıta sahanlığını kız kardeşlerinin bulutlar el şakası yapıyor damlara sen yağmur diyorsun keyifle poker oynuyor kargalar dallarında çınarların, bilmiyorsun seni görünce dili tutuluyor çakmağımın kol saatim kolumu unutuyor titriyor ilk sakal tıraşımı olurkenki gibi ellerim, usulca okşarken başından aşağı dökülen şelaleyi ıskaladığım kızlar geçiyor yüreğimim önünden boyunları bükük ve hayatım toplamıdır ıskaladıklarımın ( yahu ben bu yaşa ne zaman geldim aslında on sekizimde inecektim) bayat simit tadında bi’ şey sensizken yaşamak ve hediyelik eşya dükkanlarında ucuz romantizm ey daha demlenmeden yüreğimi erken açtığım yarim Aşk beni kendime tamamlıyor seni bana tamamlıyor Aşk adını kenara çektiğimde adımın yanından geriye kocaman bir yalnızlık kalıyor sen bir papatya tarlası gibi örtündüğünde üstüme en işlek...