Dönüp gelir gözlerimin önüne arada bir Senin hayâlin, Aspasia. Ya kamaştırırsın aniden Gözlerimi yollarda, toplantılarda Ama hep başka suratlarda; ya da ıssız çayırlarda, Güneşli günlerde, suskun yıldızlı gecelerde, Tatlı bir melodiyle neredeyse doğar yeniden, Belirir yeniden o yüce görüntü, Sana tutulmaya hâlâ yatkın gönlümde. Nasıl da seviliyordu o, ey bulutlar, ve Nasıl da mutluluğumdu, bir zamanlar, acılarımdı hem de! (....) Sen bile düşünemezsin Aspasia, O büyük sevgiyi, Uyandırdığın bir zaman ruhumda. Bilemezsin Ne ölçüsüz aşk, ne yoğun sıkıntılar, Ne açıklanamaz tavırlar, ne bunalımlar Yarattın bende; asla da gelmeyecek Bunu anlayabileceğin bir zaman. (....) Öldü şimdi artık o Aspasia Öylesi sevdiğim. Sonsuza dek yatmakta, Tek düşüncemdi benim bir zamanlar oysa (....) Övün sen şimdi, elinden gelir. Anlat ki yalnız sensin Kendi türünden, eğmeye dayandığım Eğilmez başımı karşısında, yönetilmez yüreğimi sunduğum Büyük bir doğallıkla. Anlat ki ilk kez, Ve ...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"