yüzüm gülmüyor çünkü mutsuzum bir düdük taşıyorum, tüm bu caddelerde çalmak için bir solo dönüp duruyor kafamda hayatın ve ayaklarımın ve götümün ve bacaklarımın ve baldırlarımın nasıl kafa yaptığını nereden bileceksin bende uzanıp gökyüzündeki tüm yıldızlarla dans edebileceğimi ay’ı yiyebileceğimi ve gülebileceğimi ve ağlayabileceğimi şehirlerin aç caddelerinin karanlık inleri yorgun suratlar, karanlık ve kasvetle çarpılmış ve tümden ölüyor bırakıyorum ölsün düdüğümü çıkarıp, sesler üflüyorum çocuklar gelsin diye benimkinden daha karanlık sokaklardan doğmamış bir güneş büyücüler kanatlar taşıyor yanlarında, uçabilsinler diye hadi çalalım düdüğü üzerine binip sürelim hayatı ve gülelim ve dans edelim ve jazz yapalım hadi sarsalım ölüleri ve bırakalım ölsün bundan hazzetmeyenler şarkıcıların büyüsü yeryüzünü ısıtıyor bir şarkı bir şiir zihnin cenneti şimdi gülümsüyorum işte iyi hissediyorum kendimi şehrin caddesi zihnimin sarayı Jack Micheline
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"