Ben kurtların eviyim Çatım harap, komşularım cimri ve bunak Sığ ufuklar kesmiş yollarını Toprağım aç Oğullarım kavgalı, kızlarım dargın Ve genzimde türkülerim tutsak Bir dost yok burada bana Bu can çekişen vadisinde saltanatımın Bir dost yok ki kapımı çalsın Şu kuduz rüzgârlar gibi Etime dişlerini geçirirken mırıldanarak “Seni görmek geldi içimden sadece Seni görmek için geldim ben” Ama yok kimse Kimse gelmedi bugüne dek Vermedi kendini hiçbir güzel ‘Bu genç iskeletinden sevgilinin” Hiç armağan beklemeden Ben kurtların Gıcırdayan dişlerinin çemberine hapsolmuş Bu külden mezbahanın kutlu döşeklerinde Gezinen farelerin efendisiyim Yiğidini kaybetmiş bir kocakarı Gibi ağlayıp dövünemem Bodur denklemlere kalmış olsa da işim Kuluyum kölesiyim ben O sonsuz merhametin Ne güvercin umurumda artık Ne kışkırtır beni şahin Türkülerim geçimsiz Ve zorba beylerimle geldim Şakakları dövülmüş bir demir gibi Ağır ağır kızararak açılıyorken gün İndim zeytin ağaçları...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"