Yazsaydın. bugün, mektubun gelirdi Ben böyle içten çağırırken onu, kendiliğinden gelirdi, Pulsuz ve damgasız ve paraya başkaldıran, Kaydedilmiş ve gül tarlası kokmadan, Adressiz, kredisiz konardı konacağına, Tüm askeri postalardan ve postacılardan uzak, Hatırım için, uçardı gömütüme dek de olsa, Toprağın arasından bana, nasıl olursa olsun, yalnızca buraya! Bir satır yaz bana, tek bir tane uçur Sesli harfler üstünden kuş kanadında buraya savaşa. Bir mektup nedir ki! Peki, hatırım için sözcüksüz olsun, Deli divaneyim sana mektupsuz da. Bak batıya, bak dağlara, gör, Bak denizin maviliğine ioa aoi. Bir an birlikte mekân ve zaman Yalnızca kanatlardır şaşkın düşü tutuşturan, Ve şimdi tut soluğunu öyle taşısınlar seni Dünyada sevmedim hiçbir şeyi Çocukluğumda uçuşan Hayaller hummasını Sevdiğim kadar. Yeniden kulaklarda uğuldar, Dünya gürültüye boğulur, yalnızca ben Yavaşça hızlanırım, hafif adımlarla Sessizliğimin sesini dinlerim. Girdim sırça fanusa, Elimde kelebe...