Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Esrâr Dede etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Eyvây dilim vay dilim vây dilim

Zahm-ı elemin tuttu serâpây dilim Âteşlere yandı yine eyvây dilim Ortada gezer bî-ser ü bî-pây dilim Olmuş bütün âlemlere rüsvây dilim Eyvây dilim vây dilim vây dilim Düştü düşeli ol büt-i ayyâre dilim Seng-i sitemi eyledi sad-pâre dilim Bir âşık-ı üftâde-i âvâre-dilim Derd oldu benim başıma bîçâre dilim Eyvây dilim vây dilim vây dilim Dil olduğu günden berü giryân dilim Durmaz gece gündüz eder efgân dilim Hecr âteşine olmada sûzân dilim Dil olduğuna oldu peşîmân dilim Eyvây dilim vay dilim vây dilim Vasf etsem eğer hâl-i diğer-gün-i dilim Hâmemle zebânımdan akar hûn-ı dilim Esrâr ben ol âşık-ı meftûn-ı dilim Kim oldu bu mısra' bana mazmûn-i dilim Eyvây dilim vây dilim vây dilim Esrar Dede

Azm-i sefer ettin, dil-i nâçârı unutma

Azm-i sefer ettin, dil-i nâçârı unutma Gittin güzel ammâ, bu dil-efgârı unutma Gâhice uyandıkça şebistân-ı safâda Şol gice olan sohbet-i hemvârı unutma Vardıkça şeker hâba, girüp bister-i nâza Ne zehri içer, dîde-i bîdârı unutma Kâküllerini şâneye çektikçe seherler Yadına getür, kalb-i dil-efgârı unutma Ayînede gördükçe, kaçan, hasta nigâhın Lûtfeyle tabibâ, men-i bîmârı unutma Ahvâlimi yazdım, bütün evrâk-ı dilimde Destindeki mecmua-yi nâçârı unutma Ben sabredeyim, derd ü gam-ı hicrine ammâ Sen de güzelim, ettiğin ikrârı unutma Ağlatmayacaktın, yola baktırmayacaktın Ol va’de-i tekrar be tekrarı unutma Hicrânın ile çektiğimi sen de bilirsin Her vechile dîdâra sezâvarı unutma Yok takati hicrânına, lûtfeyle efendim Dilhaste-i aşkın olan Esrar’ı unutma Esrâr Dede

Yeni ne varsa şimdi viranede kalmıştır

Yeni ne varsa şimdi viranede kalmıştır Mutluluk gönüldeki hazinede kalmıştır Bilinçten başka bir şey tanımaz akıllılar Başıboşluğun keyfi divanede kalmıştır Boşuna mescitleri dolaşma sofu dostum Aradığın aydınlık meyhanede kalmıştır Can vermeyi bilmeyen bülbül sussa ne olur Aşkların pırıltısı pervanede kalmıştır Açınca yüreğimi güldü bana, dedi ki: N’olmuş yine Esrar’a efsanede kalmıştır Esrâr Dede

Kâküllerine ol mehin, ey şâne dokunma

Kâküllerine ol mehin, ey şâne dokunma Zencîri kırar bu dil-i dîvâne dokunma Gül-berk misâli ciğerim pâreliyorsun Ey bâd-ı seher, o gül-i handâne dokunma Feryâd-ı ene’l- hakeder âvâz-ı tanîni Fâş etmesin esrârını, peymane dokunma Bünyân-ı nizam-ı felek ol kuy-ı beladır Âlem yıkılır bu dil-i vîrâne dokunma İçtikleri hep hunı ciğerdir fukara Şeyha kerem et hatırı rindane dokunma Eğlenceleri zülf-ü dil aram-ı elemdir Dinle ne siyah gûndur o efsâne dokunma Şâhım senin esrâr sadâkatli kulundur Lûtfeyle o derviş-i perîşâne dokunma Esrâr Dede

Gevher saçıp bezme seher doldu lebâleb jale gül

Gevher saçıp bezme seher doldu lebâleb jale gül Kattı arakla gül-şeker minâ-yı mâlâmâle gül Ebre düşüp berk-i şafak jale ne renge döndü bak Güya mukattar gülerek doldurdu câm-ı âle gül Bülbül olup yâre zenân görmüş tecelliden nişan Her şahtan eylemiş ayan bir âteş-i cevvale gül Geh naz edip mestur olur alâyişe mağrur olur Bilmez sonu mecbur olur çent ruze bir ikbale gül Bülbül yeter zar eyleme Esrâr’ı bîzâr eyleme Bîhude ısrar eyleme guş etme ahu mâle gül Esrâr Dede