İlm ile marifete cây-ı kabul Olmaz illâ ki meğer İstanbul Olmaya mîve-hor-ı bâğ-ı hüner Olmaya şehr-i Sitanbul kadar İtsün İstanbulı Allah mamur Andadır cümle meâli-i umur Mevlid ü menşe-i ashâb-ı himem Terbiyet-hâne-i esnâf-ı ümem Ne kadar var ise ashâb-ı kemal Hep Sitanbulda bulur istikbâl ……. Ne kadar âlemi devr itse sipihr Bulmaz İstanbula benzer bir şehr Hüsn ile görmek ile müstesnâ Anı âğûşuna çekmiş deryâ Ne kadar var ise aksam-ı hüner Hep Sitanbulda bulur revnâk ü fer …. İtidal olsa hevâsında eger Gayri buldâna kim eylerdi nazar Her kimün kim ola bünyâdı kavi Yapmasun gayri vilâyetde evi Ana mânend olamaz şehr-i diyar Olmaz anun gibi bir cây-i karar Andadur mâ-hasal-ı kadr ü hüner Taşralarda kim okur kim dinler Akçedür taşranun ancak hüneri Hakk olunmuş hünerün sanki yeri …. Nolduğun halkı kenarın ancak Gören İstanbulu anlar ancak Olur irdükde kemin meclise hasr Geçinen taşrada allâme-i asr Mütefennin görünen sersem olur Mütekellim geçinen ebke...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"