Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kemalettin Kamu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Güz

Kurudu artık otlar Bitmiyor tazeleri Birikinti sularda Yaprak cenazeleri Döndü yayladakiler Erdi dağlara batı Ovalar daha geniş Kayalar daha katı Başım avuçlarımda Bir ağır külçe hüzün Düşüyor gözlerime Çiğ taneleri güzün. Kemalettin Kamu

Gurbet

Gurbet o kadar acı Ki ne varsa içimde Hepsi bana yabancı, Hepsi başka biçimde. Eriyorum gitgide; Elveda her ümide. Gurbet benliğimi de Bitirmiş bir içimde. Ne arzum, ne emelim... Yaralanmış bir elim Ben gurbette değilim, Gurbet benim içimde. Kemalettin Kamu

Kimsesizlik

Yıllardır bir kıvılcım kapalı kında, Kimsesizlik dört yanımda bir duvar gibi; Mustaribim bu duvarın dış tarafında, Şefkatına inandığım biri var gibi. Sanıyorum saçlarımı okşuyor bir el, Kıpırdamak istemiyor göz kapaklarım; Yan odadan bir ince ses diyor gibi gel! Ve hakikat bırakıyor hülyamı yarım. Gözlerimde parıltısı bakır bir taşın, Kulaklarım komşuların ayak sesinde; Varsın yine bir yudum su veren olmasın, Baş ucumda biri bana 'su, yok' desin! Kemalettin Kamu

Hicret

Allahım ne bunaltıcı, ne boğucu bir gece… Gözlerimiz bulutlandı arabaya binince Karanlıkta kaçıyoruz, çoğalıyor korkumuz, Umulmadık bir felâket geçiriyor ordumuz. Fakirleri yalınayak, zenginleri atında, Yollar uzun bir inilti yıldızların altında. Gönüllerin gözyaşına inandığı bir anda, Çok sevgili yuvamızı yâd ellere bıraktık; Dirseğimi dayayacak bir pencerem yok artık, Elveda ey harap olan baba evi elveda! Bütün gece yol alırken tehlikeler içinde, Ellerimi unutmuşum kardeşimin dizinde. Arkamızda kayboluyor beldemizin bağları, Arkamızda beyaz başlı Anadolu dağları Sanki: gece yolcuları gitmeyiniz, diyordu. Arkamızda bizim gibi gurub eden bir ordu! Arkamızda neler yok ki dokunmasın insana, Viran bir köy önlerinde indik eski bir hana Gönüllerin gözyaşına inandığı bir anda Bin bahçeli beldemizi yâd ellere bıraktık, Gölgesinde barınacak tek ağacım yok artık, Dallarında bülbül öten bahçelere elveda! Kemalettin Kamu