bir sisin ardına sığınmış aşk : ürkek yorgun köz yüreğini sırlamış bir kadın bir ömür gözlerinde en eski haritası acının alnındaki çizgiler dünya savaşlardan çıkmış bir yaralı can açlık görmüş yokluk ve ölüm kucağında sallamış zaman denen çocuğu emzirmiş göğüsleriyle ruhunu her mevsim hüznü sırtına çivilenmiş kambur derdi anlam dilleri lâl mezar taşlarında bırakmış son türküsünü bir şiir biliyormuş -unutmuş elleriyle gömmüş yedi sülâlesini tarihe -ey gülüm bakışlarında büyütmüş ‘öfke denizi’ni -kim anlar çamura bulamış her yarasını sevdası bir yitik öyküde sır düşlemiş yıkık duvarlarının altında bir başka şiir elinden tutmuş bir adam / öpmüş aralanmış gül dudakları -ey gelmez ‘söz’ susmuş gülücüğünde ilk ve son dize dizlerinin bağı çözülmüş düşmüş ‘sonsuz bir rü’yâ’ya dalmış : soyunmuş : sevişmiş bir ırmağın kumunda üç gün üç gece salmış içindeki kirli kanı -ey ‘hûzur’ mavileşmiş çatlak bedeninde ol su yatağı dirilmiş içindeki ölüler kuş olmuş kanatlanmış c...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"