Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İdris Ekinci etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yangın Yeri

   “-Mutluyuz di mi Sadık?” “-Mutluyuz abi.” “Kirazın kilosu yedi lira olmuş; niye âşık olayım abi!” Sana koynumun bir yangın yeri olduğunu Kollarımla bu harı durmadan soluduğumu Sana hep o haberi bekleyip durduğumu Söylemeseler de sen bu yağmurdan anlarsın Sana eskiden güzel akşamlar çizerdim Topukların soğuk taşları güldürür derdim Sana uzaktan da olsa bakmaları severdim Bilmesen de sen bu rüzgârdan kanarsın Sana şimdilerde kırka bölündüm desem Her köşede bir uzvumla seni beklesem Sana tehirden yorulmuş saçlarımla gelsem Görmesen de sen bu kalbi duyarsın Sana herhangi bir durmak fiilinden Sonsuz titremelerin doğup büyüdüğünden Sana gövdemin şu çürüyen demirinden Pas döksem de sen bu ateşi tutarsın Sana yangın yerlerinden bir tütün Sarıp sarmalayıp da avuttuğum gün Sana her defasında çarpıp döndüğün Bent olsam da sen bu duvarı yıkarsın İdris Ekinci

Ceviz Mevsimi

Her akşam eve dönerken bilmem kaç tanrı bıçaklıyorum Yok şimdi eskiden sarıldığımız ablalar Canlarım, yağmuru dindirme heyecanları Her şeyden edinilmiş kinayenlenmiş kadınlar Arkadaş kırıntıları gülüşme kitapçıkları Çünkü kendimi tanımadan geçirdiğim zamanlar Ben onları vurdum çözdüm altlarını çizdim Ne çok şapkam vardı ne çok titrerdim Cebimden çıkarırdım hiç gidilmemiş yolları Dikildim o saksının karşısına bu çiçek açacak dedim Durup ya eski bir kırmızı ya da bilmem ne seansları Burada sıkılıp açtım bütün dolapları Eskiden aklıma bile getirmezdim iyi bilirdim Umutsuzluk küfrün odasına getirip kilitler insanı Senle telaşsız ivmelerinle gösterişsiz ve derin Çürüyüp dökülür giderdi can sıkıntıları II. Geriye dönsen de bi baksan aynı yerde miyim Çoğalttığımız sokakları yoklasan eski gözlerinle Harf harf adımızın üstüne gölgemizle yazılanları Takvim bozma sanatı erkenci duruşlar Eylüllerden ekimlerden kasımın gelmeyişinden Biçilmiş bir demet çocuktuk baktın mı kuru...