Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Hakkı Aytaç etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Latika

Beni çok önceden vurmuşlar gibi davran İdam mangasının karşısında aklımdan geçen son isim Bir faciadan geriye kalan gözle görülür tek iz Sorgu odasında itiraf edilen tek kelime Uçurumun kenarında hatırlanan tek şey La-ti-ka üç hece müteşabih ayetler gibi anlaşılmaz Latika benzeyişlerle yıkanmış bir ömür Latika bir kaybedişin öyküsü Trenden uzatılan bir elin asla yakalanmaması gibi Operanın işkence kokan anlarını hatırlatır Latika Latika olmayan bir hayatın teatral sezgisi Latika olmayacak bir ölümü defalarca yaşatır Ağlayışlarla sarılıp yeniden hayatı kucaklamaktır işte Latika Kayıp Hint sokaklarında aşkın tek tek yüzlerde aranmasıdır Latika Bir ihtimalin ardından ömür üstüne ömür tüketmenin adıdır belki Gölgelerin dansında unutulan hareketler Latika’nın umutsuzluğudur Soruların doğru cevaplarının altında bilinmese de hep Latika vardır Gözlerden bir göz istersin o da sadece Latika’nın milyoner gözlerini Rupilerin değer biçemediği tek şey Latika’nın ürkek sesidir La...

Hasta Kız

Yetmiyor bulanık sular benizlerini tarif etmeye Sokakların intizarını çürüten sessizliğe gömme bizi Hasretler, yıllar boyu senin gülüşüne rengârenk kesilmiş Tuz yangınında geriye kalan gözyaşlarınla ıslat hayatımızı Benim kaldırımlarımda ağır ritminde akıyor hayat Kimseler uğramıyor artık yorgun çıkmazımıza Evlerimizden de çıkamıyoruz kapılarımız narkozlu Halepçe’ye çöken elma kokusu yayılıyor şiirlere İçimize çektikçe redifler düşüyor kapı önlerine Hugin ve Munin bile senden haber getirmiyor artık Taşların arkasına saklanıyor şahit tuttuğumuz toprak Bizi evde taş duvarlara, sokakta kaldırım taşlarına Şiirin siyah köşe taşına, gökyüzünde meteorlara… İbrahim'i bir dua gibi bizi bırakıp nereye gidiyorsun Adalet mi bu! Sefa kadar cefanı istiyoruz senden Mahalleli sensizliğin sıtmasıyla sarsılıyorken Sivrisinekler bataklığını göğsüme kurup oturmuşken Pul pul dökülen benim şiirim, senin bedenin Paramparça olmuş cesedinden bir reçete yaz Kürlerle doldururuz ayrılığı...

Prenses R

İlk bakışın tatlı anını Ölümsüzce sonsuza değin yaşamak Gün geçtikçe kördüğüm Alfabemin tek prensesi “Prenses R” Senin kollarında tabutumu hazırlayıp Ellerimi göğsümde kavuşturmanın vaktidir ... Hakkı Aytaç

Şehirden Ayrılış

- Diyarbakır'a ithaf olunur - Balığın sırtına yüklerim ayrılığın surlarını Kalkan balığı olur korur şehzadelerimi surlar Tek sığındığım liman olur kadim burçlar Zoraki ayrılık içten getirir serzenişleri Topraktan, kumdan bizi aldatan seraptan fayda görmedik ki Medet umuyoruz gökteki buluttan, akan nehirden, bekleyen denizden Ne yüzgeci olan bir balığım, nede gemisi olan bir denizci Geçmeliyim bu denizi geri dönmek için Yeryüzü hep ihanet sarmalında tuttu bizi Yolculuk artık şehri denizler ötesine götürmede Yeni güvenli bir liman, ötelerin ötesine Bir avuç yerde yaşatmak imkânsızlaşınca kadim tarihi Atıyoruz en yorgun burçtan kendimizi Soruyoruz hangi cenaze bizim gibi sıcak İçsek bu nehri gidermez susuzluğumuzu Ana kucağı Dicle’den geçer tahtadan beşikler Taşır sırtında ümmetin yetimlerini en sessiz haliyle Ölü bir deniz olur, gidişin hazin melodramına Yere düşen gözyaşları sökülüp alınmıştır topraktan Heybeye doldurulmuştur hüzün kokan hatıralar Bir gün i...