1. Geceler geçti yalnız geçitlerden Yalnız köprülerden bir titreme ve Çiğ bırakarak kasımpatılar Zambaklar üstüne Nice çitlerden sıçrayıp ve nice Gök ağlaması dağ yamaçlarından Körpe sineleri oraya sığdırmayan Hayın güllerden geçtim ve Taşı çatlatan zehrini içtim yüzlerin Nice kusurlar biledim ve heybemde Şunca günah sırtımla uslanmadı Düş kırıkları avuçlarımda ve insana Bir şeyim kalmadı Çok düştü yüzüstü bu çocuk, bu çocuk Üveyiklerle kurşuni, çitlembikle Nasıl küçük yemişlerde saklanmasını bildi Sonra sana geldim bir kasabada Kadim bir mabet bahçesinde beliren yüzün Karda, ulu kabirler çevresinde Gülü temizleyen ellere vurulmam böyle başladı Yanağa bir ırmak gibi uzanan dudaklarda Bir dua gibi duran seni seviyorum hali Nasıl bir yağmurdu ki o Galata’da Her hatırlayışta yeniden ıslatıyor ellerimi Yalnız koridorlarında yürürken ben Acı kıvrımlarında atın lirik bir baş çevirişi Elimde bir elin uyuştuğu çizgilerden Kelebek desenleri ararken bulduğum O ya...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"