Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Gökhan Özcan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sessizlikten bir önceki söz

Bazen fısıltıların sesi, kulakları sağır edecek bir yüksekliğe erişebiliyor. Duyduğum bunca şey arasından hangisine, gerçekten hangisine ses denebilir? Hiçbir zaman söyleyemeyeceğini bildiği binlerce sözle, hiçbir zaman durduramayacağını bildiği koca bir karmaşanın içinde yaşayıp gidiyordu. İçini dökecek bir yer bulamayanlar, ömür boyu o ağırlığı içlerinde taşıyarak yaşamaya mahkûm oluyor. Sanki sonsuzca sükut edip dinlemeye amade bir sahilmişim de, deniz beni orada yüzüstü bırakıp gitmiş gibi... “Bizler, uçmak isteyen balıklar gibiyiz, elden ne gelir ki!” diyor Rilke hikâyelerinden birinde. Ne çok insan, ne çok başka insanın içinde umutsuzca kök salmayı bekliyor. Sadece kendisini hatırlatınca hatırlanan da aslında unutulmuşa dahildir. Ne zaman “Kimim ben?” diye sorsa, etrafındaki hazırcevaplar hemen bir cevap tutuşturuyordu eline; kendi cevabını düşünmeye hiç vakti olmadı bu yüzden. Dünya meşguliyetleri her gün insanlardan daha erken uyanıp bütün yol başlarını tutuyor...

olmayana övgü

Sen bulamadığım, tahta çıtırtılarında, kapı aralıklarında, eski sandıklarda aradığım, ...bulamadığım, zümrüt yeşili bir tülbent gibi doladığım, kilitli çekmecelerde sakladığım, göğsümde fırtınasını dindirdiğim, gurbetinde kaybolduğum, sen, bulamadığım, hiçbir yere sığdıramadığım, hiçbir boşluğa dolduramadığım, havaya karıştırdığım, toprağa düşürdüğüm, ateşten kaçırdığım, rüzgârda dolaştırdığım, yağmura karıştırdığım, zerrelerime bölüştürdüğüm, buldukça kaybettiğim, aradıkça bulamadığım, ne olduğunu bilemediğim, hayra da şerre de yoramadığım, boynumdan çıkaramadığım, avuçlarıma alamadığım, yakamı kurtaramadığım, suretini çıkaramadığım, sen, bilemediğim, cevabını bulamadığım, sırrını çözemediğim, kabuğunu kıramadığım, karanlığını ağartamadığım, tane tane söyleyemediğim, dilimi anlamına döndüremediğim, tercüme edemediğim, sen, hiç bilmediğim, bilemediğim, meçhulüm, kayıp hazinem, gizli düşüm, kanayan yaram, gömüldüğüm çalılanmış kabrim, ağıtım, şenliğim, düşündükçe kaybettiğim, kaybettikç...