Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ceyhun yılmaz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Akgün Akova

Marmara'yı tam ortasından yarıp geçen koca bir tanker Acıtır mı acaba denizini Ezilir mi acaba bazı gemilerin altında Köpürmesi canı yandığından ve kızgınlığından mıdır bilemem Bildiğim tek şey Gemi gider kaybolur Ama izi kalır köpük köpük dikkat et Sen tankersin... Ben Marmara Denizi de sen tahmin et Ceyhun Yılmaz

Özledim

İki güneş geçti bir gece Biraz yağmur yağdı bana Biraz ben yağmura... Sevdiğim bir şarkı çıktı radyoda Yarısına ben eşlik ettim Yarısına gözlerim... Anlatmak istemiyorum ama Ben seni burda çok özledim.. Ceyhun Yılmaz

Çok Sevmişti

Herhangi bir geminin limandan ayrılmasına bile ağlar oldum Sonra akşamların gelişi gündüzlerin vedası üzdü beni Sayende yaşadığıma bile efkarlanıyorum Artık gerisini sen düşün Sebepsiz hüzünlerdir benim kirpiklerim İster istemez öpüp kaçarlar beni Hiçbir şey olamamış gibi Nasıl bir selama mutlu oluyorsam Sensizliğimde bir yağmur damlası bazen kahrediyor beni Çok genç öleceğim belki Belkide yaşayanlar kendi nefeslerine bile inanamayacaklar öldüğümde Elbette her veda gibi hüzünle uğurlanacağım Kimileri üzülecek kimilerinden fazla Az yaşadı diyecekler arkamdan az yaşadı Ama çok sevmişti... Ceyhun Yılmaz

İdam

bir kravat boynumda... ne zaman ayaklarımın altındaki sandalye çekilecek diye bekliyorum ellerim arkadan bağlandığı için giderken alkışlayamıyorum bu hayatı boynumu kırabilir bu ip ama bil ki gülümseyişime engel değil hiç bir kırılma ki ben... sen gittiğinde daha cok kırılmıştım üstelik ayaklarımın altından kaymıştı zaten hayatım. ceyhun yılmaz

Anlamadın di mi?

Al beni gidelim buradan Yada ben gideyim senden Gideyim, Gidiyorum diye üzülme Çekmem gözlerimi gecenden... Hatırlatırım sana kendimi, Anlamsız bir rüyanın son hecesinde... Yarın sabah olmasada Bir sabah kalkacaksın Her sabahtan erken, hiç gerek yokken Dudaklarındaki tebessüm güldürecek insanları Hep sevecekler seni Benim seni hep sevdiğim gibi... Anlamadın di mi? Gittim ama mutluluğu bıraktım kanına! .. Ceyhun Yılmaz

Büyümüş bir kız çocuğu

bir gün sen de anlayacaksın kalabalıklardan kaçıp dizlerini karnına kadar çekip ağlayacaksın işteo an özleyeceksin eski sevgilini değil pili bitmiş oyuncak ayını. yanından ayırmadığın, yatarken sarıldığın saflığını tel sarar kızıma tel sarar diyen babana benzemeyecek her erkeğin gözleri. o küçük kız çocuğu değilsin artık ama birgün sen de ağlayacaksın! kenarları dantelli elbisesiyle saçlarını ördüğün oyuncak bebeğini nereye koyduğunu htırlaman gerektiğini anlayacaksın! tel sarar kızıma tel sarar diyen babana benzemeyecek her erkeğin gözleri. Ceyhun Yılmaz