Yine çağırmakta...Çağırır durmaksızın Sıla derdinin uykusuz hasreti. Ve gönlüm kanatlarını seriverip ansızın, Uçar yuvaya doğru dileyerek vuslatı. Orada baba ocağında beklemekteler beni, Uzun kış gecelerinde, anarak eski günleri. Ve karanlık inlerin yosunlu duvarlarından, Yalçın kayalıkların sessiz derinlerinden, Çocukluğumun şen kahkahalarının Aksini duymaktayım şimdi yeniden. Kah şen şakrak gürüldemede dere, Kah dumanı tütmede aşina bir bacanın Ve hepsi sıcacık, güçlü, dünü savurup yere, Gönlüme doluyorlar aşaraktan zamanı. Sus, kulakver ve dinle türkü yakan çobanı. *** Ey eski dostlar, ey yeşil dağlar, Sizi gördüm de hatırladım, Mutlu olduğum güzel günleri, Aramızdan ayrılıp yiten dünleri. Daha dün, yazın yamaçlarınızda, Açan çiçekler gibi kaybetmişiz onları. Hanidir doruğunuzda geçen yıl karları? Anmaya geldim ben tüm gidenleri. Selam hayatımın ilk anıları, Yetim ruhumla merhaba derim, Ve hasretle dağ taş demez arar da, Sizi bu şenliğe buyur ederim. Bi...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"