Geçmişin hikayelerinde Belki de hiç söylenmemiş. Soylu büyük bir ailede, Peri gibi bir kız varmış. Ailenin tek bir kızı, Sevimli ve güzelmiş. Azizeler arasında en iyisi, Yıldızlar ortasında ay’mış. Yüksek şatolar gölgesinde, Güven içinde gidiyormuş. Pencere köşesinde, Çobanyıldızı’nı bekliyormuş. Bakarken deniz ufkuna, Yükselerek parlıyordu. Hareketli patika yolda, Kurşuni kayıklar gidiyordu. Bugün de görüyor, yarın da, Böylece hayaline girerdi. Hep izledi haftalarca yukarda, Güzel kızın gönlüne damladı. Dirsekleri arasında başı, Düşlerinde onu arzuluyor. Yüreğine tüm hasretini, Gönlüne aşkını dolduruyor. Herhangi bir gecede, Nasıl da canlı parlıyor. Şatonun kara gölgesinde, Görüneceğini düşlüyor, * Kızın ardında adım adım, Birden odasına dalıyor. Kırağı düşmüş toprak gibi, Bir serinlik veriyor. Uzanıp doğruca yatağına, O hemen uykuya dalıyor. Dokunup elleriyle göğsüne, Güzel kirpiklerini kapatıyor. Işık aynaya vurunca, Bedenine yansıyor...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"