Ana içeriğe atla

Kayıtlar

nuri erkal etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bu Toprağın Sesi Toprağa Aktı

“Önce dişlerimiz döküldü / Sonra saçlarımız / Arkasından birer birer arkadaşlarımız” Yaşamak A’ dan Z’ ye kadarmış, Ne var ki insan çoğu kez Z’ye varmadan göçer. “Parça parça göçüyoruz yaşamdan / Güzün dökülen yapraklar gibi.” Bir de bakıyorsun yaman esmiş rüzgâr / savrulmuş yapraklar… Zaman testeresi bir kere değmeye görsün yaşam ağacına. Biçiverir ansızın. “Bazen hesaptan kitaptan anlamaz Tanrı / Olur ya / Yanlış böler zamanı ömre” Vedanın saati belli olmaz. “Her ölüm erken ölümdür” “Gelme ölüm ürün verecek yaştayım / Yazılacak şiirlerim var benim” demek geçer içimizden. Ama “İşte gidiyorum çeşm-i siyahım” demekten başka sözcük kalmadı dilimizde. Sevgili Uysal, bu ölüm sana yakışmadı bee!.. Türkülerin yarıda kaldı. Ses evinden işitilmiyor artık ‘Bu Toprağın Sesi’ Boynu bükük, kasketi eğik Manavgat çayı gibi geçip gittin önümüzden. Gerçi “Ölürse tenler ölür / Canlar ölesi değil” demiş Yunus ama “Bütün bahçeler kilitli / Anahtar Tanrıda kaldı” Kendi sılasına sı...