Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Zafer Yalçınpınar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gelmeyen

1. gelmeyeni bekliyoruz denizaltı iskelesinde bekliyoruz belki de gelmiştir çoktan bilmiyoruz görmeyince 2. herhalde gelemedi tek ders sınavından kalmıştır; şiir! ezberlenemez 3. gelirse bir düğüm daha atmak bağ kurmak                   isteyecek ağlarıyla bir kapağın ya da kapının kapanışı gibi reddedeceğim 4. gelse sonunda şu meydansızlığa kimsenin olmadığını görecek 3 Nisan 2009 Zafer Yalçınpınar

Karda

1/ suskunluk —ne güzel çelişki sabırla bir araya gelen sessizlik                          donması suyun suyla kendisine birleşmesi düşüncenin karların ağırlığımı yüklenmesi boruların duvarları dönmesi yaslandığım camın yüzü geceyi beyazlatan kar kendini bulan öz ne güzel çelişki— 2/ devam edebilecek miyim böyle? kaybediyorum kendimi                             vazgeçebildiklerimle bir varoluş biçimidir bu uzanan sonuma kadar 3/ “Bir kere bile ölmeyi bilemedin!” diyor Nedim, “Haklısın; bilsem ölmezdim...”                                            dedim. Zafer Yalçınpınar 7 Mart 2012

Mosmor Salkım

geçtim karşısına sarmaşığın               kendine                          yürüyüşüne bakıyorum: bir at arabası hareketleniyor eski dünyadan                      yeni dünyaya kısalıyor bitişik karanlığı tüm imzaların zamanda zamanla ağrısızlık yaprakların çizgisine yükleniyor: tüm sırları suların, böceklerin, kuşların ve toprağın yavaş yavaşça uzanıyor dallara zamanla: “çiçeklerim beni yordu” diyor sarmaşık mosmor 26 Mayıs 2009 Zafer Yalçınpınar Kaynak: http://zaferyalcinpinar.com/

iki kişilik ada sessizliği

(Yedi yıl sonra, bir şiirin negatifi) Bir adam örgüsünden çıkıyor kadının: Gökyüzü bulutsuz ve yürüyüşsüz. Bir taşı büyütüyor adamın yalanlı kalbi: Ağaç sallantısız ve meyvesiz. Bir biletçi para basıyor: Örgücü kadın dimdik ileriye bakıyor. 1. bir dağdan geri dönüyor rüzgâr güneş sönüyor muhasebeci gibi beceriksiz                kadın adamı doğru anlıyor, yanlış                               adam kadının yanlış anladığını biliyor, doğru                                            bir nokta yerini başka bir noktaya bırakıyor “gündüz” diye bağırıyor kadın aşağıdan yukarı beyaz bir yelken kadın ile adamın arasındaki ışıksızlık büyük söngü ustası deniz, bir arabalı vapura teklifliyor, “hadi evlenelim!” bir kadın “anlıyorum” diye sayıklıyor yatağınd...

iki kişilik ada çarpıntısı

Bir adam bir ağa sarınıyor bir kadının. Bir bulut caz yürüyüşü yapıyor. Bir taşı yırtıyor bir adamın öfkesi. Bir ağaç sağa yatıyor, meyveleri toplanmamış. Bir yük gemisi denizi taşımaya kalkıyor cahil cesaretiyle. Kambur bir kadın gökyüzünü hatırlamaya çalışıyor. 1. bir dağın sırtını sıvazlıyor rüzgar güneş işliyor kayıtsız bir terzi gibi usta                bir adam bir kadını yanlış anlıyor, doğru                                    adam kadını doğru anladığını biliyor, yanlış                                                                 bir soru işareti yerini ünleme bırakıyor “geceler” diye bağırıyor kadın aşağıdan yukarı siyah bir yelken kadın ile adamın arasındaki ay büyük meramet...