Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Yaşar Nabi Nayır etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sonbahar

Altın rengi gözleri yanan bir semaverdi Ilık bir çay kokusu akardı saçlarından. Yanmanın lezzetini onda hissettiğim bir an Ve yazın sevgisini bana önce o verdi. Yaz gibi iri olgun meyveleri severdi, Bir çocuk gibi şendi ve gülerdi her zaman Bir mevsim gözlerinden içime doldu cihan Ve güzel yaz günleri ne çabuk geçiverdi. Artık donuk bir cam var mavi gökler yerinde. Güneşi benden çalan o sıcak bakışlardır, Ve yazı o götürdü mutlak beraberinde. En güzel rüyaların bile bir sonu vardır: Bir bahar rüzgârından alarak bir sabah hız Mevsimlerin ömrünü yaşamıştı aşkımız. Onu şimdi kaybettim ve şimdi sonbahardır. Yaşar Nabi Nayır

Onar Mısra

Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam, Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak. Gözlerine yavaşça, yavaşça doldu akşam... Göklerin ateşini kalbime boşaltarak Benim içimde yaktı sanki gurubu akşam. Senin kirpiklerinde bir damla oldu akşam. Gündüzden, gürültüden ve kainattan ırak, Akşamı seyredeyim bakışlarında bırak, Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam, Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak.. Eriyor fırtınanın hızı pencerelerde, Soba ılık bir hava dağıtıyor içerde, Ateşin karşısında yüzün kızıllaşıyor. Yanan ince dalların hafif çıtırtıları Bize unutturuyor dışarda yağan karı, Saadet içimizden bir sel gibi taşıyor. Ah bu kış geceleri, bu en güzel geceler! Bir yığın sözden fazla tesir eden heceler: Canım, kızım, yavrucum, benim bir tane yavrum, Seni bilsen ne kadar, ne kadar seviyorum. İnanmak, ah, bir çocuk saffetiyle inanmak... Gözlerin, sevgilinin, dalınca gözlerine Bütün muhabbetine ve bütün sözlerine Nihayetsiz bir huzur hasretiyle inanmak. Şüpheyi i...