Lev Nikolayeviç Tolstoy, bilindiği gibi Yasnaya Polyana istasyonunda öldü. Öldüğünde karısıyla kavgalıydı. Muhtemelen olay şöyle gelişmişti... “Levoçka! Balkondaki çiçekler neredeyse kurumuş. Onlara biraz su versene!” “Alyoşa’ya söylesene tatlım. Benim işim var.” Aleksandr, evde getir götür işlerini yapan hizmetlidir (Ruslar sevimlilik olsun diye bazı isimleri değiştirirler yakın oldukları kişiler için: Aleksandr “Saşa, Alyoşa” olur, Lev, Tolstoy’da olduğu gibi “Levoçka” olur. Natalya, herkesin bildiği gibi “Nataşa” olur). “Alyoşa çöpleri boşaltıyor şimdi... İşi var. Kalkıp sen sulayıver!” “Ama hayatım, biz Alyoşa’yı bu işler için aldık. Çöpler bitince çiçekleri sular... Hemen kurumadılar ya.” “Levoçka, sen de biliyorsun ki Alyoşa tam bir mujik. Çiçekleri sulayayım derken etrafı berbat eder, dallarını kırar çiçeklerin... Ne olur kalkıp sulasan?” “Ama işim var diyorum Sofya...” “Ne işin var?” “Romanımı yazıyorum.” “Kalk çiçekleri sula lütfen Levoçka. Ben Alyoşa’ya söylerim...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"