Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Theophile Gautier etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

TEFEKKÜRE DALMA

"En iyilerin alnına en kötü kaderin yazıldığı şu dünya..." Malherbe Ah yürek saflığı, nasıl da uçup gitti!  Mutluluk ve aşk hayalleri, tatlı düşler,  Hayatın baharına dair bin bir beklenti,  Akşamı görmeden nasıl sönüp gider? Neden?... Onun o ışıl ışıl gözyaşları,  Öğle vakti artık çiçeklere can vermez,  Cılız dağ laleleri, yiyip soğuk rüzgarları,  Neden solar gider de akşamı beklemez? Nasıl olur da en temiz sular bile Bataklıktan bir geçişte bulanır;  Neden gökte beyazları İçinde  Gezen bulut çok geçmeden kararır? Böyledir dünya hâli: yumsuz yüce yasal  Bir anlık rüya, bir hayal gibi gelip geçer,  Kötüye bir şey olmaz, iyilerin ömrü kısa  Gülün ömrü bir saat, servi ise bin yıl yaşar Theophile Gautier Çeviren: Yakup Yaşa

SON ARZU

Uzun zamandır seni seviyorum:  -İtiraf edeyim, on sekiz yıl olmuş!  Sen taze bir gül, ben ise soluyorum;  Sana baharlar, bana da kara kış. Beyaz mezarlık zambakları Yağmış şakaklarıma, ve  Kapatmak için solgun alnımı,  Bir tutam saç çekiyorum üstüne. Gidiyor güneşim, batmak üzere,  Birazdan ufukta kaybolacak,  Ve şu iç karartıcı tepede  Gördüğüm, ebedi evim olacak. Ah! Dudaklarından keşke  Bir öpücük gelip, geç de olsa,  Dudağıma konsa, ve huzur içinde  Uyusam mezarımda ! Theophile Gautier Çeviren: Yakup Yaşa

KELEBEKLER

Pır pır kar beyaz kelebekler,  Derya deniz pervane duran,  Söyleyin, ışıl ışıl nazlı güzeller,  Benim mavi yolculuğum ne zaman? Bil bakalım, güzeller güzeli,  Benim kara gözlü çingenem,  Kelebekler kanatlarını verseydi,  Bil bakalım, nerelere giderdim ? Tek bir gülü koklamazdım,  Aşardım ormanları, vadileri,  Gelip o bal dudağına konardım,  Ve orada ölürdüm, ruhumun çiçeği Theophile Gautier Çeviren: Yakup Yaşa

KERVAN

İnsanlık kervanı şu dünya Çölünde, Kızgın güneşte ayakları sürükleyerek, Ve omuzlarından akan terleri içerek, İlerliyor dönüşü olmayan bir seferde. Kükrer koca aslan ve kopar fırtına; Kararan ufukta ne minare ne kule; Tek karartı yok, o berbat avını gökte Yakalamaya çalışan akbabadan başka Durmadan ilerliyor ve biraz sonra, Yeşil bir şeyler görünüyor uzaklarda: Kumların ortasında bir servi ağacı. Tanrı, şu hayat Çölünde dinlenmeniz için,  Size uçsuz bucaksız mezarlıklar hazırladı: Yorgun yolcular, hadi girin ve uyuyun. Theophile Gautier Çeviren: Yakup Yaşa

LANDES'DAKİ ÇAM AĞACI

Fransa'nın beyaz kum kaplı gerçek Çölü, Issız Landes'dan geçerken, kuru otlarla Yeşil bataklıklar ortasındaki böğrü  Yaralı çamdan başka ağaç yok ortalıkta, Zira, çalmak için reçine gözyaşlarını,  Sadece canına kıydıkları sayesinde Geçinen, yaratıkların pinti celladı  İnsan, koca bir yarık açar acılı gövdesinde ! Çam, aldırmadan damla damla akan kanına,  Akıtır reçinesini, kaynayan usaresini;  Ve her zaman dimdik durur yol kenarında, Ayakta ölmek isteyen yaralı bir asker gibi Dünya Fundalıklarında şair de öyledir işte; Yara almadığı sürece hazinesini saklar  Derin bir yara olmalı kalbinde,  Dökmek için misralarını, ilahi altın yaşlar ! Theophile Gautier Çeviren: Yakup Yaşa