1. Hangi hayal hangi hatıranın yerini tutar Bir gövdeden ötekine gölgelenen zamanlar Ey çaresizlikten yapılmış yaşama bilgisi Taşların taşlarla konuştuğu bu yalnızlıkta İnsan üzüntüden başka nedir ki... 11. Hepimiz kendimizi gömdük geliyoruz. Yakamızda birer gözyaşı fotoğrafı Avuçlarımızda ölümden soğuk bir dua Toprağın merhametine inanarak korkuyla Birbirimizin omuzları üstünden Mezarlığın dışındaki hayata bakarak İçimizde dünyadan yapılmış bir keder Bizi yaşamakla cezalandırmış bir tanrı Gömdük kendimize geliyoruz. 23. Birinci konuşmacı, "şiir okunmuyor" dedi. İkincisi, "şiir ayağa düştü" dedi. ‘Şiirin okunması için bir şeyler yapmalı’ dedi, üçüncü. Dördüncü ‘şiirin hiçbir zaman çok okuru olmamıştır’ dedi. ‘Yeni bir şiir yazılmıyor nicedir’ diye bitirdi sonuncuları. Konuşmaların altında kaybolmuş altı dinleyici, kargacık burgacık bir yazı gibi çıktı. Birisi ‘şair olmak ne zormuş’ dedi. Diğeri ‘asıl okur olmak ne zormuş’ dedi. En sessiz...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"