Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Osman Nevres etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Senden bilirim yok bana bir fâide ey gül

Senden bilirim yok bana bir fâide ey gül Gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül Etsem de abesdir sitem-i hâre tahammül Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül Ellerle o zevk etdi ben âteşlere yandım Çektim o kadar cevr ü cefâsın ki usandım Derlerdi kabûl etmez idim, şimdi inandım: Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül! Senden güzelim çare bana kat'-ı emeldir Etsen dahi ülfet diyemem ellerle haleldir Ağyâr ile gezsen de gücenmem ki meseldir: Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül Gördüm açılırken bu seher goncayı hâre Sordum n'ola bu cevr ü cefâ bülbül-i zâre Bir âh çekip hasret ile dedi ne çâre: Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül Bîgâne-edadır bilir ol âfeti herkes Ümmîd-i visâl eyleme andan emelin kes Beyhûde yere âh u figân eyleme Nevres Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül Osman Nerves Ali Efendi, sûz-i dil makamını icat eden kişidir. Sûz-i dil; yani gönül yanışı!... Hüzünlü bir makam için ne anlamlı bir isim!... Hani o, "Anl...

Tahmîs-i Gazel-i Nevres (Hüznî)

Fevvare-i derûndan dil intibâh olaydı Tesir-i sûz-ı âha âdil güvah olaydı Aşkın mezakına hem zerre âgâh olaydı Sinemde ger mü'essir bir dûd-ı âh olaydı Ruhsârını yakardım ger gökte mâh olaydı Cismimde tab olaydı başka kârı niderdim Ferhad u Kays’dan evvel aşk katarın yiderdim Sultân-ı aşka kadar ifşâ-yı raz ederdim Evvel senin elinden şekvâya ben giderdim Âlemde âşıkana bir dâd-hâh olaydı Tatar-ı aşk u sevdâ her taraftan gelirmiş Nakdine-i şu’urun yağma eder alırmış Vadi-i aşkta müdam hayran olup kalırmış Zülfün görenlerin hep bahtı siyâh olurmuş Tek zülfünü göreydim bahtım siyâh olaydı Feryadı arşa sütün kılmakla tali-i dun Gayet zebun-ı gerdun vahdette hal diğer gûn Çeşm-i alude-i hun dal oldu kadd-i mevzun Olmazdı kalb-i mahzûn tâ böyle zâr-ı Mecnûn Çeşmin kılaydı efzûn zülfün penâh olaydı Mecnûnu sebkat ettim aklın tetebbu’undan Ferhadı mağlub ettim tişe tereffu’ından Lütfun bana gerekmez geçtim tecemmu’undan El çektim ey vefâsız vaslın temettu’undan ...