Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mustafa ÖZÇELİK etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ellerimde Bir Demet Karanfil

Her sabah Hayatın alışkanlıklarına karşı durarak En yakın ve uzak mesafeleri Birlikte tarayarak Başlarız güne Aşk ve ölüm iki yanımızda durur birlikte ve iç içe yürürler hayatın yokuşlarında Biri sonsuza kadar alıngan Diğeri cesur Sen meydanlarda büyümüş çocuk caddelerde ve sokaklarda her söze açık Bir yapraktın belki Esen rüzgarlarca kımıldayan Hava kararır ve gökyüzü Bütün yükünü boşaltırken üstümüze Unutulmuş bir zamandan Sesler ve sözler hatırlatan ellerinle Dikkatli ve tedirgin basıyorsun hayatın tuşlarına Sen hangi aşkları içinde taşıdın da Şimdi ölümün Yorgun tayını gözlüyorsun Kalabalıklardaydın sen Dudaklarında Başkaları için Sana ait olmayan Tebessüm provaları yaparken Ben seni Meydanlardan kitaplara çağırdım Antenler telefonlar zincirler tükenip biterken Toplu sesler çıkardım içimden Dağlarda yankılandı Meydanlarda uğuldadı da Sen duymadın Sanki biz göçebeydik O insan bu insan Hepsinin içinden geçtik Duymadılar Şimdi bize sunulan y...

Manolya

Bana biraz gökyüzü getir Tek bir kelime bile konuşmadan Suyun kıyısında durup Işaret ver kalbime Gözlerin hangi çiçekten renk almışsa Mecaz duruşuyla o dalga Beni de içine çağırsın Konuştukça azalıyor güzelliğim Dalından düşen bir yaprağın kaderini yaşıyorum Aynalar kırılınca Fotoğraflar da düşüyor suya Muğlak bir cümlenin peşine düşüp Üşüyorum Rüzgâra açık bir yanında oluyorum hayatın Merhametin, o ılık rüzgâr değmese yüzüme Elbet benim de kıyametim olacak Bedenimdeki dünya kokusu Kendime sapladığım bu bıçak bu ağrı Dışımdaki kalabalık içimdeki tenhalık Ne çok şey buluyor beni sen olmayınca... Bana kehanetler üzerine sorular sorma şimdi Sesim ki bir gölgenin rengine bürünüp Sana varlığını sunuyor Manolya! Yüz yıllık adresim Beni bana bırakma Bak, daracık merdivenlerinden çıkıyorum sarayına Düşebilirim sen olmasan Derin kuyulara Yeryüzü korkularına Ey bir yazın rüyasında Bir kere daha açan çiçek Her gölge varlığının esîridir Âşikâr kıl kendini Demli bir...

Kar Sesi

Hava puslu kar sesi var Ne yana dönsem yoksulluk Ateşe özlemi çoğalıyor çocukların Bakıp bakıp anne yüzlerine Üflesem harlansa ocak Yaslanmadan yalana Çocukları göğsümüzde ısıtsak Yollar kapanmış Dönmemiş eve baba Suya ve ekmeğe uzanıp Bir yoksulun kapısını çalsak Kaybolmadan evlerimizde Bilsek başka evler de var Bacalarında acılar tüten Televizyon seyredip Ölüleri sevmek derken Unuttuk kar altında yolları Hele bir açalım perdelerimizi Ne kalmış insanlığımızdan Her kıyıda martı ölüsü Denizlere tuzlu acılar bırakan Gel bölüşelim ekmeğimizi Ekle sesini bedenime Ki büyümesin çığlıklar Bütün yalnızları topla içinde Bağlara bahçeler inip Fikredelim bir ceylanın Ağaç kovuğundaki uykusunu Koru ve kolla koru ve kolla Düz yollara in İçinin eşkıyalarına Çok derin mezarlar kaz Böyle güzelleşsin yüzümüz Utanç bizden uzakta Bağışlasın bizi çocuklar Mustafa ÖZÇELİK