Yine pür cûş-û hurûş oldu derûnum bu gece Döndü bir fırtınaya sabr-ü sükûnum bu gece Canfûrüz ahım ile sine-i- zârım yandı Dem-hurûş eşkim ile garka-i hûnum bu gece Değdi mızrâb-ı- tahassur yine evtâr-ı dile Yaralı kalbim ile nale füzûnum bu gece Âh ey aşk; zebun-küşlük olurum bu kadar Rûh-ı- bi-tâba acı, fazla zebûnum bu gece Ben usandım yaşamak nâmına çırpınmaktan Var ölüm râhatına meyl u- rükûnum bu gece Ey karanlıkta boğulmuş olan ufk-i- ümmîd; Sana da etmiş eser tâli-i dûnum bu gece Necm-i ümmîd değil, bir ufacık lem'â bile Görmüyor, baksa da gerdûna uyûnum bu gece Sarsılıp sarsar-ı hicrân ile Tâhir; Döndü bir fırtınaya sabr ü sükûnum bu gece Tâhirü’l-Mevlevî
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"