Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Irwin D. Yalom etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Köpeğini insanlardan daha çok seven Filozof: Schopenhauer

Schopenhauer ’a üç ay misafir oldum. Frankfurt’taki münzevi hayat yaşadığı otel odasına beni kabul etti. (Tabii Malatya'dan boş gitmedim, elimde de iki paket kayısı vardı-biri kendisi ötekisi köpeği içindi-, günkurusu kayısıya bayıldı. Netekim en önemli eserini “İstenç ve Tasarım Olarak Dünya” (Die Welt als Wille und Vorstellung) kayısıları yedikten sonra yazdı!) İnişli çıkışlı bir dostluğumuz, acı tatlı hatıralarımız oldu. Gerçekte çok huysuz ve geçimsizdir ama Allah'ı var, bana karşı en küçük bir saygısızlıkta bulunmadı! Herkes onu kibirli ve gururlu zanneder ama inanın bildiğiniz gibi değil, hayatımda Arthur kadar mütevazı bir adam görmedim. Köpeğini de insanlardan daha çok sevdiği iddiası kocaman bir yalandır. Bir keresinde köpeğiyle beraber aynı masada oturup yemek yediğimiz doğrudur. Kızdığı zaman “Seni gidi insan seni!” diye köpeğine hakaret ettiği de doğrudur. Ama insanlardan daha çok sevdiği… Orası biraz karanlık. *** İyi geçinmekle beraber anlaşamadığımız derin ...

Ah ah, şimdi seksen olmak vardı!

Doktor Yalom, sizden bir görüşme rica ediyorum. İlhamını yitirmiş, artık yazamayan bir yazarla konuşmak isteyip istemeyeceğinizi sormak istedim.  Paul Andrews Paul Andrews'un bana gönderdiği bu e-postayla igimi çekmeue çalıştığına şüphe yoktu. Başarmıştı da. Ben bir yazar olduğum için ona sırt çevirmem söz konusu olamazdı. İlham meselesine gelince, bu tür bir talihsizlik bana henüz uğramadığı için kendimi şamslı atfediyorum. Paul'e yardımcı olmaya oldukça hevesliydim. On gün sonra Paul randevusuna geldiğinde görünüşü beni hayrete düşürdü. Nedense kıpır kıpır, biraz perişan, orta yaşlı bir yazar bekliyordum. Oysa karşımda yüzü kırış kırış olmuş ihtiyar bir adam duruyordu ve öylesine kamburdu ki yerdeki karoları yakından incelemeye çalışıyor gibiydi. Odama yavaş adımlarla girerken nasıl olup da Russian Hill'in yokuşlarını aşıp ofisime varabildiğini merak ettim. Her adımında eklemlerinin çıtırtısını duyar gibi oluyordum. İyice eskimiş çantasını elinden aldım, koluna...