Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Edgar Allan Poe etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ve sevdiğim herşeyi yalnız sevdim

Başkaları gibi değildim çocukluktan beri, Görmedim başkalarının gördüğü gibi- Ortak bir pınardan almadım tutkularımı, Aynı kaynaktan almadım kederimi. Uyandıramadım yüreğimi sevince aynı seste Ve sevdiğim herşeyi yalnız sevdim. Sonra çocukluğumda kasırgalı Bir yaşamın şafağında iyinin ve Kötünün her türlü derinliğinden Çekildi hala bağlayan gizem beni. Selden ya da kaynaktan- Kızıl uçurumundan dağın, Güneşten, Ağustosun altın rengiyle Çevremde dönen-- Gökteki şimşekten uçarak Beni Geçerken- Gökgürültüsünden, fırtınadan Ve o buluttan -Maviyken göğün kalan kısmı- Gözümde bir şeytanın şekline giren. Edgar Allan Poe Çeviri: Oğuz Cebeci

En Mutlu Gün, En Mutlu Saat

En mutlu – gün en mutlu saat Kurumuş körelmiş yüreğimin bildiği, En büyük umutları gücün ve gururun Hissettiğim, geçip gitti. Güç mü dedim? Evet öyle düşünmüştüm Ama yazık! Çoktan yitip gitti hepsi Gençliğimin hayalleri- Ama boşver şimdi. Ya gurur, ne yapacağım senle şimdi Sakin ol ruhum! Belki bir diğer baş devralır Üzerime döktüğün zehri. En mutlu gün – en mutlu saat Gözlerimin gördüğü göreceği, En parlak ışıltısı gücün ve gururun Hissettiğim: Ama o zaman çektiğim acıyla Gücün ve gururun umudunu verselerdi, Yaşamazdım o parlak saati tekrar Çünkü onun kanatlarındaydı kara alaşım Ve çırptıkça-bir öz dökülüyordu Öldürmeye yeterli Onu bilen bir ruhu. Edgar Allan Poe

Liman Kırıntıları

Bahamalı martılar beni çağırdı bir ikinci bahar gecesi. Yalan söyledim yırtık blucinli tayfalara Seni sevmediğimi söyledim. Oysa rıhtımlar en şarkılı dalgalarla yıkanıyordu Midye kabuklarında sakladım gözyaşlarımı; Hastaydım kırık kötümser bir öksürük yapışmıştı boğazıma Seni unutmak gerekiyordu... Bahamalı martılar beni çağırdı bir ikinci bahar gecesi. İskele fenerlerinin altında oturup seni bekledim sevgilim Ellerim ıslaktı gözlerim ıslaktı. Gelip caydırabilirdin beni gitmekten Oturup sigara içer anlaşabilirdik... Sana tapacağım yalan değildi benim olursan Seni seviyordum seni istiyordum... Bahamalı martılar beni çağırdı bir ikinci bahar gecesi. Filler gibi içtim liman meyhanelerinde seni unutmak için içtim... Senin sokağında geceler yıldızsızdı senin sokağında gece yağmur yağıyordu Ben zayıftım, çabuk ıslanıyordum Bana sevmek yaramıyordu ben sevilemiyordum... Bahamalı martılar beni çağırdı bir ikinci bahar gecesi. Sana bırakacağım bu kentin üç semtinde üç damla gözyaşı döktüm Birinc...

Kuzgun

Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan, Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden, Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan; "Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan,                             Başka kim gelir bu zaman?" Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık gecesiydi, Örüyordu döşemeye hayalini kül ve duman, Işısın istedim şafak çaresini arayarak Bana kalan o acının kaybolup gitmiş Lenore'dan, Meleklerin çağırdığı eşsiz, sevgili Lenore'dan,                                     Adı artık anılmayan. İpekli, kararsız, hazin hışırtısı mor perdenin Korkulara saldı beni, daha önce duyulmayan; Yatışsın diye yüreğim ayağa kalkarak dedim: "Bir ziyaretçidir mutlak usulca kapıyı çalan, Gecikmiş bir ziyaretçi usulca kapıyı çalan;         ...

Bir Düşün İçinde Bir Düş

Alnına konsun bu öpüş! Ve, şimdi senden ayrılırken, İtiraf edeyim ki- Günlerimi bir düş Sayarken yanılmıyorsun; Ama, umut gitmişse uzaklara Bir gece ya da bir gün Bir görüntüde ya da bir şeyde olmaksızın Fark eder mi bu yüzden? Bütün gördüğümüz ve göründüğümüz Yalnızca bir düş içinde bir düş. Kırılan dalgaların dövdüğü bir kıyının Haykırışları içinde duruyorum: Ve altın kum taneleri Tutuyorum avucumda- Ne kadar az! Ama nasıl da Süzülüyorlar parmaklarımın arasından derinlerine Ben ağlarken - ben ağlarken! Ah Tanrım! Daha sıkı Tutamaz mıyım onları? Ah Tanrım! Tekini bile kurtaramaz mıyım acımasız dalgadan? Bir düşün içinde bir düş mü bütün gördüğümüz ve göründüğümüz? Edgar Allan Poe

Annabel Lee

Senelerce senelerce evveldi Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz İsmi; Annabel Lee Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten Sevmekten başka beni O çocuk ben çocuk, memleketimiz O deniz ülkesiydi Sevdalı değil karasevdalıydık Ben ve Annabel Lee Göklerde uçan melekler Kıskanırlardı bizi Bir gün işte bu yüzden göze geldi O deniz ülkesinde Üşüdü bir rüzgarından bulutun Güzelim Annabel Lee Götürdüler el üstünde Koyup gittiler beni Mezarı oradadır şimdi O deniz ülkesinde Biz daha bahtiyardık meleklerden Onlar kıskanırdı bizi Evet! Bu yüzden "Şahidimdir herkes ve deniz ülkesi" Bir gece rüzgarından bulutun Üşüdü gitti Annabel Lee Sevdadan yana kim olursa olsun Yaşca başca ileri Geçemezlerdi bizi Ne yedi kat göklerdeki melekler Ne deniz dibi cinleri Hiç biri ayıramaz beni senden Güzelim Annabel Lee Ay gelir ışır, hayalin erişir Güzelim Annabel Lee Orda gecelerim uzanır beklerim Sevgilim sevgilim hayatım gelinim O azgın sahildeki Yattığın...

Rüya İçinde Rüya

Bu öpücük senin alnına kondu Ayrılıyoruz şimdi Bazı şeyleri söylememe izin ver.. Sen hatalı değilsin..Sanıyorum Günlerim hep hayal içinde geçti. Yine de eğer umut bitmişse Bir gün veya bir gecede Gelecekte ve hiçlikte Bu yüzden mi her şey biter? Gördüğümüz yada göreceğimiz Rüya içinde bir rüyaya döner.. Kıyıda dalgaların gürültüsü içinde Ayakta duruyorum Parmaklarımın arasında Altın kum tanelerini tutuyorum Azar azar kayıp gidiyorlar Parmaklarımın arasından derinlere… Ağlıyorum, gözyaşlarım dökülüyor! Tanrım, onları daha sıkı Tutamaz mıyım? Onlardan birini, acımasız dalgalardan Kurtaramaz mıyım? Bütün gördüğümüz göreceğimiz bu mu Bu mudur rüya içinde rüya görmek? Edgar Allan Poe Düşün İçinde Düş Alnına konsun bu öpüş! Ve, şimdi senden ayrılırken, İtiraf edeyim ki- Günlerimi bir düş Sayarken yanılmıyorsun; Ama, umut gitmişse uzaklara Bir gece ya da bir gün Bir görüntüde ya da bir şeyde olmaksızın Fark eder mi bu yüzden? Bütün gördüğümüz ve göründüğümü...