Ebuzer'in, utanması, büyüklüğü ve iyiliği Meryem'in oğlu İsa gibidir. «Muhammed.» (ASM.) Ebuzer, ailesi ile birlikte, dayısının yanına gitmek için Gıfar'dan ayrıldı. Yolda, etrafına dikkatle baktığında gördüğü her varlık, ona büyük yaratıcıyı anlatıyor; böylece O'na olan inancı daha da artıyordu. Ansızın Mekke'nin dış duvarları göründü, içinden bir his ona sıkıntı ve güçlüklerin sona ereceğini fısıldıyordu. Develeri haylayarak daha hızlı gitmeye başladılar ki; sıkıntı, güçlük ve karanlık günler bir an önce yerini rahat ve huzura bıraksın... Ebuzer, Üneys ve annesi, dayılarının yanına ulaşınca; rahatlık ve huzura gark oldular. Günler sakinleşmiş; hayat onlara gülümsemeye başlamıştı. Dayısı, bu misafirlerini güler yüzle karşıladı, Onlara çeşitli ikramlarda bulunuyor ve sohbet ediyordu. Bir süre böyle rahat bir hayat sürdüler. Fakat, bu sırada dayısının kabilesi, onların arasındaki muhabbet ve dostluktan rahatsız olmuştu. Çünkü, bu dostluk, dayılarının kabilesi...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"