Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Pervîn-i İ’tisâmî etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

kendi mezar taşının şiirini yazan şair Pervîn İ’tisâmî

"Pervîn İ’tisâmî kendi mezar taşının şiirini yazan ender şairlerden biridir. O yaşarken kaleme aldığı bir şiirinin kendi mezar taşına yazılmasını vasiyet etmiştir. Pervîn’in mezar taşında yazılı olan şiir:" İşte yastığı kara toprak olan Edebiyat âleminin yıldızı Pervîn’dir Gerçi felekten acıdan başka bir şey görmedi Sözleri gerçi olabildiğince tatlıdır Onca sözün sahibi, bugün Fatiha ve Yasin istemektedir Dostların onu anması güzel olur Dostsuz kalp, üzgün bir kalptir Gözde toprak çok can yakar Göğüste taş çok ağırdır Bu yastığı görüp ibret alır Her kimin hakikat gören gözü varsa Her kim olsan ve nereden gelsen de Varlığın son yeri burasıdır Bir insan ne kadar zengin olsa da Bu noktaya varınca fakirdi Kazâ nerede saldırırsa Çare teslim olmak, edep itaattir Doğurmak, öldürmek ve gizlemek Zamanın eski bir usulü ve tarzıdır Ne mutlu o kişiye ki bu sıkıntı mekanında Bir gönle teselli vesilesi olur Pervîn İ’tisâmî

Pervin İtisami: İran Şiir Semasının Pervin’i

Pervin İtisami: İran Şiir Semasının Pervin’i Pervin 1906 yılında Tebriz’de doğdu. Babasının adı Yusuf’tur. Pervin’in babası İtisamu’l-Mulk lakabıyla tanınan döneminin önemli yazar ve ediplerindendir. Pervin ailesiyle beraber çocuk yaşta Tahran’a gelir ve burada yaşamaya başlar. Pervin çocuk yaşlarda babasının yanında Fars ve Arap edebiyatıyla tanışır ve evlerine gelip giden babasının dostları olan o zamanın tanınmış edipleri ve yazarlarından her gün yeni şeyler öğrenir. Pervin ilköğretim eğitimi sonrası 1924 yılında Tahran’da Amerikan Kız Kolejini başarıyla tamamlar. Pervin mezun olduğu okulda iki yıl İngilizce öğretmenliği de yapar. O babasıyla yurtiçi ve yurtdışı gezilerine katılır, bu gezileriyle önemli deneyim kazanır ve gözlemlerde bulunur. Pervin döneminin gerçekleri görerek Şah’ın tekliflerini geri çevirir ve onun hizmetinde bulunmak istemez. 1934 yılında Pervin, İran’ın Kirmanşah kenti polis müdürü olan amcasının oğluyla evlenir ve Kirmanşah’a taşınır. Kirmanşah’ta kaldı...

Müslümanlık Nedir

Bir vaiz sordu oğluna Müslümanlık nedir, bilir misin? Sadakat, insanları rahatsız etmemek, halka hizmettir müslümanlık Bir de ibadet, hayatın anahtarıdır Oğlu dedi: bu kriter ile şehrimizde sadece bir Müslüman var, o da ermenidir! Pervîn-i İ’tisâmî واعظی پرسید از فرزند خویش هیچ میدانی مسلمانی به چیست؟ صدق و بی آزاری و خدمت به خلق هم عبادت،هم کلید زندگیست گفت: “زین معیار اندر شهرما، یک مسلمان هست آن هم ارمنیست”! Vaiz-i pursid ez ferzand-e hîş Hiç midani müsilmani be çist? Sedk-ü bi-azari-yo hidmet be halk Hem ibadet, hem kilid-i zindegist Goft “zin me’yar ender şehr-i ma, yek Müslüman hest, an hem Ermenist!”

ey esir kuş

Ey gül, gül bahçesinden sen ne gördün? Dikenin sitemi ve kötülüğünden başka ne gördün? Ey gönül aydınlatan yakut, şu olanca alımlılığınla, Pazarda sıradan bir müşteriden başka ne gördün? Çimenliğe gittin, ancak payına kafes düştü! Kafesten başka ey esir kuş ne gördün?  Pervîn-i İ’tisâmî