Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Çelik Gülersoy etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İstanbul

I Bu şehir, bu derece Bozulmadan, kirlenmeden Önce de bu renkteydi! Yani hep kül rengi ve griydi! Her kentin bir havası, ve suyu Kendine has boyası var. Garip. Ya da kader midir? Tabiat bu şehri, kurşun rengine boyar. Gökyüzü çoğu gün mavi iken, Durup durup bulutlanır. Camilerin kubbesi, Kesme taştan minaresi. Sokağın paket taşları Limanda vapur dumanları Hele kuşları, güvercin kanatları İnce-ince sızan yağmuru Hepsi, hepsi, tabiat fırçasıyla, Kurşun rengine boyanır. II Tramvaylar geçerdi, tahinî, kırmızı Dar ve tenha sokaklarından. İnsanlar iner-binerdi, telaşsız Gri boyalı, saçaklı, soluk, Novotni, Bomonti duraklarından. Bir vapur varırdı Köprüye bazan. Kadıköyü’den, Adalar’dan Elim annemin elinde gittiğimiz Yem yiyen oyuncak horoz aldığımız Kocaman yapılarıyla, Sultanhamam. Bir yokuşa diziliydi, mahallemiz Uzakta, tramvaydan ve limandan. Serin taşlıklı ahşap evimiz. Dilimdedir hâlâ, öğle vaktinin balı. Ve güneşi, mor salkımdan sızıp damlayan. ...