Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Sefa Kaplan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İstanbul Gazeli

gecedir kandillerden mevsime eylül düşer bir gül tenhalaşırken kıbleme bin gül düşer ömrüm kuşatmalarında beyhude bir intihar acılar yaylım ateş-vurulur bülbül düşer alkol girdaplarında direniriz yine de bir damla gözyaşıdır mektuplarda pul düşer mezarlık boylarında panayır ve sirklerde ölüme zengin giren dirime yoksul düşer tedirginliği vaktin üretirken kendini gecedir tabutumdan hâlâ İstanbul düşer Sefa Kaplan İnsan Bir Yalnızlıktır

İntihar

mübalağa yorgunum bu ölüm bâzârında gözlerimin akında cesedim ışıldıyor acım dirhem etmezken ağır geldim hayata münzevi bir gecede direnmek de hayli zor o halde ne yapmalı – yalnızlık yasaklanmış elim kolum kelepçe her kapıda biri var derken çözüldü büyü – kuşlar çığlık çığlığa sesleniyorlar tekmil: bir bahardır intihar kırık cam paslı bıçak denendi bileğimde alkole batmış kanım süzüldü usul usul dönüp baktım aynaya gözlerimde bir şenlik benden cazip olamaz şimdi hiçbir istanbul beşir fuad haklıymış hem sergey yesenin de intihar bir şairi benimseyen tek kundak damarımı terkeden tutsaklığım belki de o ki rüyalarımı süsleyen kanlı dudak biri hüznü ilâhi biri hüznü sipahi aynı ümmetin tanrım iki bezgin ucu mu bir su sessizliğiyle ön cebime damlayan bir tür cinnet mi öksüz – yoksa hikmet burcu mu dünyamızda kaç şair böyle vurdu kıyıya ahmet oktay biliyor enis batur da öyle ama ebcetle bile sığmıyorlar sayıya sen söyle kalbim şimdi allah için sen söyle “ölmek y...

Sona Doğru

insan ölse de merakları ölmüyor, ne kadar “ben hazırım” dese de bir şeyler eksik kalıyor yine de, okunmayı bekleyen bir kitap, tamamlanmayı bekleyen bir şiir, keşke yaşarken bitirseydim ya da ekrandan silseydim, yarım kalması bazı şeylerin, yarım kalmak kötü, elvedâ demek istediğim kimse var mıydı, sanki birkaç tanıdık ama önemi yok artık.- Sefa Kaplan Londra Şiirleri