Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Gassan Satar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kadınım

Ne zamandır yazmıyorum sana kadınım. Dargın mısın yoksa bana? Sesin, burukluğu taşır. Yoksa, daha az seviyorum diye mi korkarsın? Ah kadınım ah! Yaşam, yoruyor bazen beni. Bazen, her şeyi bırakıp ardıma kaçıp, gidesim geliyor. Hüzünlü şarkıların, notasına sığınır yüreğim. Gecedeki yalnızlığı özlerim bazen. Bazen, hasret bile yakmaz yüreğimi yaşamın yaktığı kadar. Bazen, bunalıp, gidesim gelir kadınım aklıma sen gelirsin, aklıma sevmelerin gelir. Gülüşün takılır gözlerime gidemem o zaman. Gitmeleri düşündüğüme utanırım, yaşamın zorluğuna karşın. Tanrının bana olan hediyesi sevgini düşünürüm o zaman Yazmıyorum sana bugünlerde biliyorum Şaşkınım belki. Belki, yorgun ama hâlâ sevdalıyım kadınım sana Bak, hâlâ buradayım. Sözcüklerimde hâlâ umut var. Bak, umutlu sözcüklerimin arasına Bak, yaşama asılan ellerimin içine bak Sevdamı göreceksin, yazmadıklarımı göreceksin. Umudu, sana dair söylerim hâlâ kadınım. Gülümsemem, hayalinle süslenir hâlâ Dün çok si...

Sen Uykudayken

Sen uykudayken Sana dokundum dün gece Her dokunuşumda bin güneş doğdu Kuşlar döndü göçlerinden Yağmurlar yağdı durmaksızın Bulutlar aktı aydınlığa yol vermek için Bir nehir aktı sonsuz kıvrımlarla Daha büyük bir okyanus yaratmak için Bir ağaç kök saldı gök yüzünde Maviye yeşili ekmek için Sen uyurken bir dünya doğdu yüreğimde. Sen uyurken dün gece Her nefes alışında bir kuşun kanadı değdi tenime Bir rüzgar esti durmaksızın Mavilik yağdı yatağıma Gök yüzü el verdi okyanuslara Yeniden yaratıldı dünya. Sen uyurken dün gece Bin yıldız kaydı gecenin bağrına Bin yakamoz aktı odamıza maviliklerden Bin ay ışığı aydınlattı tenini Bin sevda türküsü söylendi Bin sevda doğdu senin adınla. Sen uykudayken dün gece Seyrettim seni sevdayla Yeniden Tanrı'ya el verdim Yeniden duaları öğrendim Yeniden yakardım umutla Yeniden gün doğumlarına sevda büyüttüm. Dün gece sen uykudayken, Beklerken gözlerini açmanı sabahın tazeliğine Bir gülümseyişini beklerken Beklerken s...

Ayrılık Derdindeyiz Sevgili

Ayrılık derdindeyiz sevgili Bulut değdi gözüme Gölgelendi dünya Bir yağmur damlası aradı gözlerim Bulutun yüreğinde bir yağmur damlası aradım Güneşin sarısını hapsetmiş içine bir yağmur damlası Bir yağmur tanesinde umudum İçine aydınlığı nakşetmiş Bir serin pınar Bir derin huzur Bulutlandı dünyam Kara bir güne açtım gözlerimi Karanlıklar içinde Bir öfke aradım Bir yıldırım Gürültülü Öfkesini sesine katmış bir yıldırım aradım Bir şimşeğin hızını aradım bulutun yüreğinde Karanlığı yırtan bir şimşek aydınlığı Teslimiyet yok ayrılığa Yenilmek yok hasrete Karanlığı yırtacağım Ayrılığı gömeceğim bulutun karanlığına Bir şimşeğin yüreğine akıp Bir yağmur damlasına gireceğim Bulutun gölgesi arkamda Aydınlığa Senin sevdanın aydınlığına koşacağım sevgili Bir yağmur sonrası Gökkuşağı armağanı olacak savaşımın Sen olacaksın gökkuşağının yüreğinde Bulmak için seni sevgili Başkaldıracağım bulutun gölgesine Başkaldıracağım bulutun karanlığına Sana sarılmak için sevgil...

Ben Eskiden de Severdim Seni

Ben eskiden de severdim seni Ama dokunuşları esirgerdim düşlerimden Sevişmeleri silerdim uykularımdan Öylesine bir umarsızlıkla Severdim seni sevdiğimi düşünmeden Ben seni eskiden de severdim Ama almazdım sözlerindeki sevgi ışığını Dokunurdum parmaklarımın ucuyla Sonra saklı şiirlerin satırlarına gömerdim Bir başka sevdaya yazar gibi Yazardım sana ask şiirleri Ben seni eskiden de severdim Ama kadınım demek zor gelir Ellerimin sıcaklığından başka ne var vereceğim Kapatırdım avuçlarımı sımsıkı Yanardım avuçlarımdaki senli sevdanın yangınıyla Ben seni eskiden de severdim Ama zamanın prangasında mahkum hayallerimiz Başka yolların yolcusuyuz Hep başka yerlere varacak olan Saklardım sevdanı adım izlerime Yollara düşerdi sevdanın kokusu Her adımda seni yazardım Yazdığımdan habersizim gibi Ben seni eskiden de severdim Ama bitecek bir rüya ürkütürdü beni Ya alışırsam sıcaklığına Ya alışırsam sevdana Ya alışırsam güzel gülüşüne Ya alışırsam sevişmelerine Saklard...

Mavi Ruh

Ben en çok Kadın ruhunu sevdim Düşünmeden sevdim Ne zaman üşüdüm Ne zaman acıktı yüreğim Dalıp bir sevdanın içine Dokundum sıcacık sevdaya Dokundum o mavi ruha Giden olmadım hiç bir zaman Dönüp bakmak ardıma Suçlu çocuklar gibi Gücüme gider Yitirilenin koynunda ismimi görmek Avuçlarımda kalan bu iz ne Sıcak bir koku Saran bir huzur Anlarım anıların yüreğinde Bir sevdiğimin ruhuna dokunmuş avuçlarım Kapatarım sımsıkı Kapatırım kaybetmeye korkak Gassan Satar

Çok Şey İstemem Senden

yaşanmayanlara özlem var içimde.. sende bulacağıma inanıyorum ya belki sende bulma isteği bu içimdeki illa ki sende bulma inadı şimdi sen çağırsan beni neden çağırdığını söylemeden sadece gel desen gelip uzak yollardan.. sana sarılsam düşünmeksizin.. neden sarıldığımı anlatmaya gerek görmeden.. çok şey istemem senden belki bir tatlıcıya gideriz.. ikimiz de severiz tatlıyı tavuk göğsünü severim ben.. tatlı yiyip tatlı konuşacağız ya bir kaşık tatlımdan alıp seni anlatacağım ya yetmez ya hiç bir şeker adı sözcüklerime seni katmaya gözlerine bakarım yetmez gizli bakışına sığınırım şiirim kabarır içimde şiirler yazarım kağıt peçeteler üstüne.. belki ürküyorsun sen aşkım çok sevgim çok sense korkak sense sevginin içinde duraksamış sevmeye istekli bir korkak aslında çok şey istemeye niyetim yok.. olanla varsın ya bende.. bendeki olan senin bütünün ya.. varlığımı sımsıcak ısıtan istemiyorum zaten fazlasını .. belki alışverişe çıkarız.. sen beğenirsin a...

Anne Çocuk ve Yalnızlık

"Yalnızlık nedir?" diye sordu çocuk Gülümsedi kadın "Memeden kestiğimde seni İçimde doğan boşluk gibidir" dedi. "Kokundan uzak kaldığım an gibi mi?" dedi çocuk "Ses sağnağında yüreğine tek bir tınının değmemesi gibi, Düşsüz uyku gibi, Renksiz düş gibi, Çocuksuz ana kucağı gibi" dedi kadın. "Yalnızlık nedir?" diye yeniden sordu çocuk "Aşksız bahar gibi, Kokmayan çiçek gibi, Arı konmayan renk gibi" dedi kadın. Hüzünlendi çocuk, Gamzelerine iki büyük çaresizlik doldurarak "Yalnızlık yavrusunun gözlerindeki çaresizlik gibidir" dedi kadın. "Ağlatacak kadar güçlü müdür?" dedi çocuk, Sarıldı kadın çocuğa "Sana akan bu sevdam kadar keskindir" dedi "Gülümsemene büyüttüğüm umudum kadar güçlü.." "Acıtır mı insanın canını?" dedi çocuk "Seni kaybetmenin korkusu kadar acı, Senin gözyaşlarının ateşinden daha yakıcı" dedi kadın. "Hep yalnız mıydın?...

Sonsuz Aşk

Dalga ile kıyının aşkını bilir misin? Öncesinden başlayıp, sonsuza giden dalga, Hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya. Dalga, seven - kıyı, sevilendir. Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga Ve döner hep geriye Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca İşte, ben de seni böyle severim yar. Yar, bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini? Bilirler görünmeyeceklerini... Sevilmeyeceklerini... Koklanmayacaklarını... Okşanmayacaklarını... Ama inatla açarlar aşkla, sevgiyle, özlemle. Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını İşte, ben de seni böyle beklerim yar. Yar, ipek böceğini bilir misin? Onun kozasının içinde ördüğü o ipliğe olan aşkını Bilir o, ördüğü ipliğin kendisinin ölümü olacağını Ama aşkına feda eder kendini. Öyle verir kendini yarenine korkusuzca İşte, ben de kendimi böyle veririm sana yar. Yar, ağaç ile meyvesinin aşkını bilir misin? Meyvesini vermelidir ağaç yeniden doğmak ...

Sana Aşık Olduğum Günler

Tohumun çiçek açtığı günlerdi Ask küsmemişti insana Yıldızlar sohbet ederdi çocuklarla Güneş ay elele ayni anda dolanırdı gökyüzünde Sen geçerdin kapımın önünden Sevişirdim ayak izlerinin tozuyla O zamanlar sevgilinin varlığı yeterdi aşka Günaydın derdin dükkanlarını açan esnafa Sesinin değdiği her insana aşkla bakardım Sohbet ederdim ekmek parası derdine düşenlerle Sana dair bir izin sevdasıyla Sana aşık olduğum günlerdi/ ki aşkım büyüdü durmadan Bombalar atılmazdı çocuklar üstüne İki düşman ordu Birlikte ağlardı ölülerinin ardından Dostça mertçe yas tutulurdu öldürülenler için Sen geçerdin rüyalarımın derininden Arzuyla titrerdi düşlerim O zamanlar hayaller yeterdi sevişmelere Seni sevdiğim zamanlarda dünya cennet bahçesiydi Çiçek açardı tas sokaklar Sevdanı konuşur Sevdanı dillendirirdim Çocuklara masallar anlatırdım Aşkınla saklambaç oynar Aşkınla sobelendirdik Seni anlatırdım Bin çocuk başı ruhuma uzanır uyurdu Bin çocuk rüyasına sızardı senin güzell...

Yokluğunda

En çok sana benzemeyenler hatırlatıyor seni En çok senin gibi sevemeyenler özletiyor seni Senin gibi bakamayınca hiç kimse Sana düşüyor yüreğim Bakışların aklıma geliyor Şimdi başka gözlere dolan bakışlarını anımsıyorum İçimi derin bir yokluk sarıyor Senin gibi bakamayan gözlerde düşüyorum hasrete En çok senin gibi sevemediklerimde Anlıyorum seni ne kadar sevdiğimi Titremeyince yüreğim Akmayınca kanım deli Yanmayınca tenim sende yandığı gibi Anlıyorum seni ne kadar sevdiğimi Anlıyorum kimseyi senin kadar sevemeyeceğimi En çok senin kadar özlemediklerimde anlıyorum hasretini Saymayınca saatleri Beklemeyince güneşin doğumunu Umut bağlamayınca gelecek yeni güne Anlıyorum seni ne kadar özlediğimi Gassan SATAR

Çekme Düşüncelerini Benden

ruhta açan gülümseme çiçeği suyunu ve ışığını anlaşılmanın avuçlarından alır ancak çekme öyleyse düşüncelerini benden anla yalnızlığımı anla gözlerindeki çocuk bakışa vurgunluğumu bakışlarındaki şefkatle besle yüreğimin bahçesini ey sevdası yürek besleyen sevgili gözlerinin ışığını çevirsen ufuklara sevişmelerin anlamı hala gözlerindeyken güneş daha dokunmamışken dağların sırtlarına gün doğdu diye aldanacak koca bir şehir yarım kalmış uykularla başlayacak yaşam anla ki sevincinden damlayan her ses her nefes şafağa dokunacak ilktir gökkuşağı dağların ardından koşup gelen gündoğumun avuçlarında selamlayacak sabahlarımı çekme bakışlarını benden öyleyse gel sen uykularıma dokun tutkulu düşlere yol alsın hasretlerim adımla uzaklığımızı yaklaş sevdama varlığının bana yönelişlerinde şimdi bütün gizem çözülesi sır kuşağının tüm arzuları anlamları çözen algımın bütün büyüsü sen susma ne olur nefesini uzak tutma benden sesinin tınısı doldursun umutlarımı yaşam...

Ah Güzel Çocuk

yine telaşlı kelimelerle başın dertte ah güzel çocuk uslanmadı yüreğin ya geçmişinde takılı kaldın ya da unuttun büsbütün aynaları boşver biraz çevren senden akanlarla dolu biraz kendinden kendine bak ah güzel çocuk özledim de seni sevmelerin hala korku dolu mu hala içindeki deli kadın yaşıyor mu hala çocuk utanmalarında yasattığın coşkun duruyor mu ah güzel çocuk konuşmayalı çok oldu seninle hala susuyor musun hala seni başkalarından mı dinliyorsun ah çocuk seni senden başka kim bilir ki beni boşver sil bir kalemde telaşlı bir anında elim değdi biraz sana kaybolmuşluğunda küçük bir ışık bile değil belki yankısız bir ıslıktım sadece ah güzel çocuk çok sevebilirdim seni hala sorguluyor musun gidişlerimi hala şaşkın mısın anlamadın daha değil mi seni sevdiğim için gittiğimi ah güzel çocuk uzaktan soluyorum düşüncelerini hala bulamamışsın kendini canını acıtanlar hala yanıbaşında en çok da kendi parmakların parmakların ki ruhunda en çok izi olan hala ...