Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Heinrich Heine etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Şarkılar Kitabı

— 1 — Karanlık hayatımda çok önce Parıldayan tatlı yüz, Yitti gitti şimdi Dört yanım gece. Karanlıkta çocuklar Gönülleri daralınca, Bastırmak için korkuyu Türkü söyler yüksek sesle. Ben de çılgın bir çocuğum. Sesim neşeli değilse de Türküler çağırdım karanlıkta, Korkumdan kurtuldum. — 2 — Öylesine üzgünüm, Bilmem ki neye yormalı; Hiç aklımdan çıkmayan Eski bir masaldan olmalı. Durgun yavaş akıyor Ren, Hava serin, kararmak üzre; Doruğu tepenin Parlıyor akşam güneşinde. Oturmuş yukarda Güzeller güzeli bir peri; Altın saçlarını tarıyor, Işıl ışıl süsleri. Bir yandan şarkı söylüyor. Elinde altın tarağı; Sesi öylesine güzel, Öylesine tatlı. Küçük teknesinde kayıkçı Büyülenmiş, çılgın; Tepede gözleri, Değil farkında, kayaların. Yuttu dalgalar kayıkçıyı, Sandal battı; Söyledi o şarkıyı, Bunu Lorelei yaptı. — 3 — Kalbim üzgün, kalbim, Oysa pırıl pırıl mayıs; Yukarda, eski hisarın orda Duruyorum ıhlamura yaslanmış. Akıyor durgun, sessiz Mavi dere,...

Lirik İntermezzo

ÖNDEYİŞ Bir şövalye vardı üzgün, sessiz, Solgun yanakları çukurda; Kapılmış karanlık hülyalara Dolaşırdı sendeler gibi orda burda. Dalgın, hissiz, yavaş, sakar Sallana yıkıla yürür gördükçe onu, Gülüşürdü çiçekler, kızlar. Evde karanlık bir köşeye çekilir, Kaçardı çok vakit insanlardan. Özlemli, uzatır kollarını, Fakat tek söz çıkmazdı ağzından. Yalnız gece yarısı oldu mu Başlar bir tuhaf şarkı, ses — Kapısı vurulurdu. Girer sevdiği usulca içeri, Hışırtılı elbisesi dalga köpüklerinden, Terütaze bir gonca gül gibi, Örtüsü elmas, pırlanta, Narin endamını saran saçları altın, Tatlı bir güçle selâmlar gözleri — Düşerlerdi birbirlerinin kollarına. Kucaklar şövalye olanca aşkıyla, Şimdi ateşlenmiştir o duygusuz, Pembedir solgun yüz, uyanmış düşteki, A çılır gitgide durgun adam; Oyun oynar fakat ona kadın: Elmas, beyaz örtüsüyle örter Başını yavaşça, adamın. Girer billur saraya, su altında, Büyülenir ansızın şövalye, Şaşırır, kamaşmış gözleri Titreşen parı...

Christian S.’ye Fresk Soneler

1 Benden paso, dalkavuk muyum odunlara, Dışları altın, kum çakıl içleri; Peki demem bir külhanbey elini uzatsa, Adımı lekelemek gizli niyeti. Eğilmem önlerinde o güzel sürtüklerin, Parlarlar edepsiz, ne utanma, arlanma; Koşsunlar kendilerini, ben yokum, Tın tın putlarının zafer arabalarına. Biliyorum telef olur gider meşe. Eğilip bükülerek deredeki kamışsa Rüzgârda fırtınada durur eski yerinde. Peki ama ne olur o kamış sonunda? Şansa bak! Ya bir züppeye baston, Ya halı döven bir sopa, uşaklar elinde. 2 Ver maskeyi, yüzüme takayım, Bir serseri olayım, karakter maskeleri Takınmış reziller, gösterişli her biri, Sanmasınlar kendileri gibiyim. Bir kopuktan hiç farkım olmasın, Âdi sözler, davranışlar yardımcım; Şimdi yavan züppelerde özenti, zekânın O güzel parıltısından yoksun kalayım. Maskeli baloda ben böyle dans ettim, Şövalyeler, kıratlar, keşişler hayran, Soytarılar selâm verdi, çıkmadı tanıyan. Tahta kılıçlarıyla patakladılar beni. Şakaydı tabiî. Çün...

Pişmanlık Türküsü

Bay Ulrich, atıyla, yeşil ormanda, Hışırtısı yaprakların tatlı; Dallar arasından görüyor güzel Bir kızın kendine baktığını. "Tanıyorum onu!” diyor asilzade, "Tanıyorum bu parlak, bu aydınlık yüzü; Kalabalık ve tenha yerlerde gördüğüm Odur hep, üzerimde büyüsü. Ordaki o, dudaklar yeni açmış, taze İki gonca gül; Ama bazan onlardan haince, Acı sözler dökülür. Bunun için bu ağız, tıpkı Hoş bir gül korusudur, Loş fidanlar arasında, ıslık çalan Sinsi yılanlar da bulunur. Ordaki o güzelim yanaklarda Ne tatlıdır gamze, Öyle bir çukur, ki çılgın istekler Çekiyor beni içine. Görüyorum ordaki o, en güzel baştan Sarkan şirin bukleleri; Hain, beni onlarla bağladı, Bunlar öyle ağlar ki! Ordaki o mavi gözler Durgun dalgalar gibi duru; Ben onları cennetin kapıları bilirdim, Meğer cehennem kapıları.” Hışırdıyor yapraklar ürkütücü, Bay Ulrich ilerliyor ormanda; Solgun, yaslı bir yüz, Bir ikinci hayal, uzakta. “Şefkatli, sıcak, beni severdi; Ah, ah!” diy...

Rüya Görüntüleri

1 Bir zaman düşlerimde çılgın, ateşli aşklar, Güzel saçlar,- mersinler, muhabbet çiçekleri, Tatlı dudaklar, acı sözler, Yaslı şarkıların üzgün ahenkleri. Soldu sarardı, uçup gitti o düşler, Savruldu rüzgârda rüyalarımın sultanı! Bana yalnız, o günlerde yumuşak şiirlere Alevli, çılgın ne döktümse o kaldı. Sen kaldın öksüz şarkı! Sen de uç git şimdi, Ara o hayali, düşlerde çoktan silik, Bulursan selâm söyle Ey havalı gölgeye gönderdiğim hafif soluk! 2 Garip, korkunç bir rüya Hem ürktüm, hem sevindim; Dehşetli sahneler gözümün önünde, Çırpınmada kalbim. Bir bahçe, güzel mi güzel, Şen rahat dolaşayım dedim; Baktılar hoş çiçekler, Hazla doldu içim. Minik kuşlar cıvıldaşır, Neşeli aşk ezgileri; Rengârenk çiçekler, güneşin Kızılı altınla çevrili. Otlardan sızan ıtır, koku Bir tatlılık, esen ılık rüzgârda; Her şey parlıyor, her şey gülümsüyor, Gösteriyor güzelliğini dostça. Bu çiçek ülkesinin ortasında Mermer bir çeşme, arı duru; Güzel bir kız gördüm hama...

Şarkılar

1 Kalkınca sabahları sorarım: Sevdiceğim bugün gelir mi? Yıkılır akşamları, ağlarım: Bugün de gelmedi. Uykusuz, uyanık yatakta Kaygı, keder geceleri; Dolaşırım orda burda gün boyu Düşlerde, yarı uykuda gibi. 2 Telâşlar içindeyim, huzursuz! Onu göreceğim birkaç saat sonra. Sadık kalbim, atışların zorlaştı, O ki en güzeli, güzeller arasında! Fakat bu saatler ne de uyuşuk! Yürümezler bir türlü, miskin, Esner, ayak sürürler, Hey tembeller, biraz acele edin! Deli dolu bir heyecan âdeta! Fakat bilmez bu saatler sevmek nedir. Zalimce anlaşma, onlar âşık telâşıyla Haince eğlenir. 2 Ağaçlar arasında dolaşıyordum, Üzgün, bir başıma. Çıka geldi eski hayal, Sokuldu bağrıma. Kim öğretti size bu şarkıyı Esen gökte uçan kuşlar? Susun! Kalbim duyarsa Gene kıvranmaya başlar. "O söylerdi bunu hep, Bir genç kız gelmişti; Biz ondan aldık Bu güzel, altın sözleri.” Anlatmayın bana, anlatmayın, Sizi kurnaz kuşlar, sizi! Kimseye emniyet edemem acımı, Çalmak ...

Annem B. Heine’ye

Annem B. Heine’ye (doğuşu: V. Geldern) 1 Alıştım başımı dik tutmaya, Aklımın doğrusuna giderim, dönmem; Yüzüme kim baksa, kıral da olsa, Gözlerimi yere eğmem. Fakat anneciğim söyliyeyim açıkça: Ne kadar zorluysa da gururum, Senin tatlı, candan yakınlığında Küçülür, yok olurum. Beni böyle sindiren şendeki o ruh mu; O yüce ruhun mu deler geçer her şeyi, Bir çakar, uçar gider gökteki nurlara doğ Üzülmem onları düşünmemden mi? Beni o kadar seven o güzel kalbi, Kalbini kırdım, hatâlarım oldu. 2 Deli, çılgın bıraktım seni günün birinde, Dünyanın öbür ucuna gidecektim, Sevgiyi bulur muyum, denemek istedim, Kucaklayacaktım, muhabbetle. Aradım sevgiyi bütün sokaklarda, Açtım elimi kapı kapı, Dilendim birazcık sevgiden sadaka, Soğuk nefret oldu, gülüp uzattıkları. Şaşkın, dolaştım sevgi diye diye, Fakat bulamadım hiçbir yerde, Döndüm geldim üzgün, hasta. Karşıladın beni, eve gelince Ve ah! yüzdüğünü gördüğüm gözlerinde O tatlı sevgiydi, aradım aylarca. ...

Sevgilimi gördüm düşümde

Sevgilimi gördüm düşümde, Yılgın, çileli bir kadın; Solmuş çökmüş, eskiden Benzeriydi baharın. Bir çocuk kucağında, Birini elinden tutmuştu; Üstünde başında, bakışlarında Belliydi kederi, yoksulluğu. Kaykıla doğrula çarşıdan geçiyordu, Birden beni gördü, baktı yüzüme; Ona şunları söyledim, İçim acıyla doldu: "Gel, evime gidelim, Bak, solgunsun, hasta... Ç alışır ederim, Yer, içersin yanımda. Çocuklara da bakarım, Ne aç korum, ne açık; Ama önce seni düşünmeliyim, Zavallı, talihsiz çocuk! Seni sevmiş olduğumu Söylemem hiç sana, Ancak öldüğün vakit Ağlarım mezarında. Heinrich Heine

Senden Ayrılırım

Evlendik, diyelim karımsın, Herkes kıskanır seni; Zevkler, hazlar, güzelim, Geçer günlerin sevinçli. Diyelim şirret çıktın, Sabırla katlanırım; Ama şiirlerimi beğenmezsen, Senden ayrılırım. Heinrich Heine