uzaklığın mektup beklemiyor epeydir göremiyorum yüzünde yüzümü. şimdi o ilk hevese eğilen ağaçları suluyor yokluğun, çölün sessizliğiyle büyütüyor, kuzeyin sisiyle içimin dibinde kımıldayan keder çiçeğini. durmuştum sana inancın yedi kat gövdesiyle kayıp bir dille, ağzımda bilmediğim bir dua göğüne gelmiştim senin, değişmek için aksimi, eflatun sessizliğiyle ağarışının. ateşin ve sözün bilgisinde her şey mümkün derlerdi çok sonra öğrendim. sandım ki bulunacak içine döküldüğüm manaya bir ad görülecek güpegündüz tende ruhun fazlası. söylemeye gerek var mı sevgilim her aşk kalpte ilkin yanını yoklar, kör atlar kadar tedirgin üstelik: sorsam şimdi alınır mısın neydim gecende, gündüzünde kim? Filiz Zibek
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"