Ana içeriğe atla

Kayıtlar

kadir bal etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bana Ayrılıktan Bahset!

Bana bir sevginin nasıl bittiğini anlatma Ardı sıra nasıl acı çektiğini de… Bana 'acı seni inceltti mi kalınlaştırdı mı' onu anlat? Giden odur ve kırılan senin dizlerindir bilirim ama Bana kırık dizlerinle ekmeğinin peşine nasıl düştüğünü anlat… Nereye baksan onu görüyorsundur sen şimdi Ama varlıkta onsuz ne görüyorsun, onu anlat… Bana kalbinin nasıl kırıldığını değil Kırık bir kalple neye dayanıyorsun, onu anlat… Nasıl tanıştığınızı nerede başladığınızı değil Ayrıldıktan sonra ilk kime gittin, onu anlat… Özel günlerinizi, sevgi sözlerinizi değil Gelecek günlerden ne ç/aldınız ve geleceğe ne k/attınız, onu anlat… Ayrılınca dağılmak, kaybedince ağlamak kolaydır Gülüyorsun ya bazen herkes gibi bir şeylere, işte o şeyler ne, onu anlat… Anlat çünkü aslolan ayrılmak değildir Anlat çünkü ayrılmak kavuşmanın besmelesidir. Bilmez misin, hayat ayrılışlarla örer duvağını bir ömrün Öyleyse durma haydi Bir yaradan bir yârla nasıl geçilir, Bir yârdan bin yarayl...

Hoşgeldin / Erkekler sessiz Ölür!

Hoşgeldin.. Söyleyeceklerini susuyorsun, ben sustuklarımı konuşuyorum Düştüm. İnkar etmiyorum. Düştüm,hayaldim,sanıydım… Gerçekler ellerimi kesti. Sardım kendimi! Yola çıkalım,haklısın. Gidelim, uzaklara değil,yakınlara… Biz uzakların değil yakınların külleriyiz Ve kaybettiğimiz biraz da gözümüzün önünde(ki)ydi Dudaklarıma tabut çaktım. Hayatı biraz da ölüm alfabesinden konuşabilmek için Unuttuk, herşeyi hatırladık ama bir şeyi unuttuk! Ölüm bir bitiştir bitmeyen yalanların başlangıcında. Ben unutmak istemiyorum,ölürken bile Hafızamı yanıma gömün!Vasiyetimdir! Hoşgeldin. Hep bu zamanlarda geliyorsun Ellerim kan revan içindeyken yoksun Kışları geliyorsun Siyah diyorum rüyalarımda hep Arkadaşlarım yumruklarımı ısırdığımı ve konuştuğumu dişlerimi kırarcasına gıcırdattığımı söylüyorlar.. Ben sabahları ağzının kenarında kanla uyanan Bana yırtık uykular reva gören kim? Çabuk dost olduğumu ve sevdiğimi söylediler bana Bir saniye sonramız garanti değilken Açma...

Bende İnsandım Azize

Ne çok şey biliyoruz hakkımızda Azize Yüzün ki benim ülkemdi: dilim dağlarım ve nehirlerim Bir gün kovuldum gözlerinden Saçlarının arasına sığındım. Saçlarını yakmaya geldiler Gitmek zorunda kaldım. 1) Yara içindeki ayaklarımı saklardım senden Bilirdim ki sen öpersen hep yaralarımdan öperdin. Kızardın hep, ellerime vururdun, "kirlisin" derdin, "pasaklım benim" annem gibiydin. ama annemden önce dostumdun ama ondan da önce sen sendin Azize Amener Rasulu okurlardı bize Oturur dinlerdik. Sonra gider karıncaları inlerdik Unutmadım azize Kalbimi alıp, ta Allah’a fırlattığımdan beridir Unutmadım! Amener Rasulu okurlardı "Sadakallahulazim" der sararırdık. "Herkes bir birine acı çekerek gelir" derdin Azize öğrendim: herkes acı çekerek gelirmiş alır bir acıyı çeke çeke getirirmiş... Bir memen benim ağzımda diğer elin kan? Çözemiyorum, hep aynı rüya... 2) İnsan olmak nedir Azize? Bunu senden ayrılınca anladım İ...

Son taşı günahı olmayan atsın Azize

Bir Gün Azize’ye "Gel kaybolalım... Kaybolalım ve bizi bulamasınlar!... Kaçarak ve saklanarak değil; ortaya çıkarak gayb olalım!" dedim. Ama Azize kaybetmeyi seçti. Elindeki her şeyimi kaybetti Sonra da ellerini... Öyle çok aradım ki onu. Ülkemde çocuklar büyürken... Azize yanında hayatımı da alıp gitmişti.. Şimdi karşımıza haya/t değil tecavüzler çıkıyor. 1) Cehennem ateşleri Pozantı’yla tutuşturulurken Azize’nin yolu cennetten geçsin diye oturdum bir kızla büyüdüm! Annesiyle büyüyen kızların saçlarına ay yaşlar basarmış! Babasız büyüyen kızlarınkine ise ayyaşlar... Büyüyünce gözlerini gözlerime bir düğme diye dikip "Nereye gideyim baba" diye sordu bir gün "Sen hayata aitsin Git, istediğin yere git kızım Git hayatı çalınmışlara... Yaşa, sev, çoluk çocuğa karış Benim bilmediğim bir yerde de öl! Sen bana değil hayata aitsin çünkü..." diye yırttım verdim gözlerimi ellerine! Azize... Senin yırtılışını sakladım. Bir yaprak koy...

Dinle Azize

Azize geldi Hüznünü eteklerinden döktü önüme “Ben yaralıyım” dedi Yaralarımı sakladım gizlice… “Dostum olduğuna yemin et” dedi Etmedim , kırıldı! Gerçek dostlar yemin etmezler azize… Gerçek dostlar ne diyorsa o’dur. Gerçek sevgililer yemin etmezler. Bana sarılarak ölür müsün? dedi azize Sana ölene kadar da sarılırım dedim Ama istersen sana Kollarını kullanmadan sarılmasını da öğretirim. . . . . . 1) Bak azize! Senin dikenlerin var Kim yaklaşsa yaralanıyor Uzaklaşsa sen üşüyorsun Sen aslında kırmak istemiyorsun Ama onlar seni bunaltıyorlar. Sevgileri ile… Özlemleri ile… Üzerine geliyorlar… Kendisi olamayanların sen olmak istemeleri… Kendisine sahip olamayanların seni sahiplenmeleri yoruyor seni Sonra kızıyorlar sana Bencil olmakla suçluyorlar Benliğini bize ver diyorlar… Benim benden başka kimim var diyorsun Kimse yok azize.. Senden başka kimse yok… O yüzden mezarlar hep tek kişiliktir… 2) Azize Göğüs kafesime başını koyup ağlayan bir kalb...

Unutmak Azize

Hatırlamamak değildir Hatıralar kaosudur ki En çok neyi hatırlıyorsan En çok neyi unuttuğunun üzerinedir Ah Azize Seni artık hatırlamayacağım işte Sadakat: unutmaktır, sevene Seven ise: çakılıp kalan değil çekip gidendir. İşte şimdi babanı düşün Azize Bu dünyadan göçende bile aklı sende kalan babanı Kadir Bal

Açıkla beni kardeşim

Açıkla beni kardeşim Uzaklara gideceğim. Bir tefsirimi yap. Kendimi okumadan ah ben ne kitaplar okuduysam Kendimi sevmeden ah ben kimlere vurulduysam Kendimi tanımadan ah ben kimlerin kapısında? Olmuyor be kardeşim Yakışmıyorum ben bu dünyaya Ölsem de çürüyorum. Yaşasam da ... Ah kardeşim Ayrı ayrı kapılardan girdim, ruhuma. Aradım beni.seni.onu.bizi.sizi.onları Yoktum. Yoktun.Yoktu.Yoktuk.Yoktunuz.Yoktular. Ümitsizim şimdi ta Allah’ına kadar 'Ümidini kesme Kafir olursun' diyorlar Peki ya kafirler ümidini bağlarsa Mümin mi olurlar? ... Beni açıkla kardeşim Uzun zamandır yaşamadığımı söyle Yeryüzündeki bütün adresleri elimle tutuştur. Herkese gidecek bir yolcunun aslında kimseye gidemeyeceğini anlat bana Ne olur ikna et beni. Söyle: Hâlâ Yaşamalı mıyım? Bu kadar bahar ne'mize gerek kardeşim? Bunca gelin neyin kınası? Ben kimin nişanlısıyım gözüm? Neden siy/ahlar içindeyim böyle? Kayıpkentli