Dün gece düşüme bir çocuk girdi.. Nurdan zırh giymişti..gülümsüyordu.. Adını sordum; “Yaser” dedi.. Nerelisin dedim? “Filistinli “ dedi.. Yüzü ekşidi..dudağı büküldü..ağlamaklı oldu.. “Nerden geliyorsun?” dedim.. “Cennet-i Ala’dan” dedi.. “Hüseyin,Hasan,Kasım,Abdullah.. kanat çırpıyoruz sabah akşam peygambere doğru.. O Sevgilinin bahçesindeyiz, seviyor okşuyor bizi.. kucağına alıyor..yuvarlıyor, oyunlar oynuyor bizimle..” dedi.. bizi sordu mu dedim? Gözleri doldu cevap verirken.. “sordu” dedi.. “Ne sordu” dedim.. “ümmetim..?” dedi.. “sen ne dedin?”dedim.. “bir şey diyemedim..” dedi. “O da anladı..başını eğdi önüne daldı gitti” dedi. Dün gece düşüme bir çocuk girdi.. Nurdan zırh giymişti..gülümsüyordu.. Adını sordum; “Yaser” dedi.. Nerelisin dedim? “Filistinli “ dedi.. “Ben bir şey sorabilir miyim?” dedim “sor” dedi.. “ikimizin de Rabbi olan Allah..”dedim. “bizi en güzel melekleriyle karşıladı..”dedi. “cennete, en güzel meleklerden biri yaptı ...
"Çiçeğin açması da bir tür şiir belki - Bilmiyorum"