Ana içeriğe atla

Kayıtlar

tweet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir ilişki ne zaman gelecek vaad etmez?

Bitmeye yakın ilişkilerdeki gözlediğim tipik örüntü; artık kişi, partnerinden beklediği erken çocukluk yarasına dair ihtiyacını alamadığını öyle yoğun görmektedir ki asla alamayacağının gerçeğiyle her yüzleştiğinde daha da sertleşir/öfkeye bağlanır.  Öfke uzun vadeli olup, kızgınlık halini alınca ilişkiyi öldürücü bir çok hal gelişir:   Savunma ya da hor görme!  Bu ikisinin uzun vadeli varlığı kişileri epey acıtır/incitir.  İlişkinin içi acı/incinme yüklü hale geldiğinde taşınmaz olur. Sen istemesen de refleksif olarak ara ara yükü kenara bırakırsın. Ve bir gün artık geri almazsın. *** Tükenme; yaşam enerjinin kritik seviyeye inmesi sonucu yaşamı, idare modunda sürdürmen demektir. İdare modunda heves, heyecan, tutku, merak, keşif yoktur. Öyle bitkinsindir ki uzaktan hoş gelse de, iyi hissedeceğini bilsen de bir türlü dahil olamazsın yaşama. Sadece hayatta kalacak seviyede var olursun yaşamda. Sebeplerin biri; içindeki başarı odaklı, yüksek beklentili modunla ili...

Kendine zaman ayırmazsan, zaman sana bu ayrıcalığı tanımaz.

Hayat bir mizansen gibi türlü kapılar açıyor sana. Ve her kapının ardında, yeni bir kapı daha! Yürüyorsun; belki yoruldun belki henüz erken vazgeçmek için. Vesveseler de bırakmıyor yakanı. Lakin yürüyorsun; çünkü insan yürümekle mükelleftir, kapılar yürüsün diye var. * Kalabalıklar arasında herkes yalnız. Bu kanıya varmak zor olmadı. Yaşadığımız devir, maalesef herkesi yalnızlığa sürüklüyor. Kalbini açmak zayıflık, düşünmek taşlanmak demek. Nezaket gereksiz, anlam değersiz, samimiyetin de bir karşılığı kalmadı. Herkes birlikte ve fakat yalnız. * Dünyada gurbette olduğumuza kesinkes inandım; buna, tecrübe ederek iman ettim. Çünkü bütün heyecan ve hevesler vakti gelince terk ediyor insanı. Aradıkları arasında, bu dünyaya ait bir arzu kalmıyor. Kaygılar ve hüzünlerse muhkem, hem de kudretli; tıpkı bir mültecide olduğu gibi. * Zamanla hiçbir yere ait olamadığını fark ediyorsun; daima muallakta ve asılısın boşlukta. Ortasındasın ve fakat ne uzak ne yakın, içinde veya dışında da değilsin ...

Ah, kiraz çiçekleri Keşke sizin gibi Düşebilseydim.

Güvercin Gerdanlığı Twitter Arşivi - Ağustos 2013 Sabah erkenden su yürüdü arklara.  Sarı üzüm dişleriyle gülümsüyor bağ.  Süreyya Berfe / Ufkun Dışında  "Aşkın yorucu yıpratıcı birşey değil de, daha çok dinlendiren huzur veren birşey olduğunu gördüm; şibumi gibi." Bir keresinde bedeninde üç zıpkınla yüzmeye devam eden bir balina görmüştüm. Ölmesi bir gün sürmüştü. King of Devil's Hayâl, ipleri elden kaçırmaktır. İsmet Özel Zahirinizi dağınıklıktan kurtarın. Zahiri dağınık olanın batını ve gönlü daha da dağınık olur. Hâce Yusuf-i Hemedânî Ya sen… Sen… Nasılsın? Göğsündeki ağrılar nasıl? İyi misin? "Kim Bağışlayacak Beni" Bir hikâyeden düşüyorum… Bir şiirin ilk mısrasına tutunamayıp son dizeye düşmek gibi bir şey bu… Fehat Uludere Huzur camide Şimdi biz neyiz biliyor musun? Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz.  ahmetkytrk.blogspot.com/2012/08/yalniz… "Okuduğum, sevdiğim, sahip olduğum ve hâlâ kokusunu...