Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Emily DICKINSON etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

712

Ölüm için duramadığımdan - O benim için durdu kibarca - Faytonda ikimiz vardok - Ve ölümsüzlük yalnızca Yavaşça ilerledik - yoktu acelesi Bırakmıştım bir kenara ben de İşlerimi ve boş vaktimi, Nezaketini görünce - Okul bahçesinde teneffüste güreş tutan Çocukların - yanından geçtik - Bakıp duran tahıl tarlalarından - Batan güneşin önünden geçtik - Veya aslında - oydu geçip giden - Düşen çiy damlaları soğuk ve titrekti - Elbisem incecikti - Atkım - sadece tüldendi - Bir evin önünde durakladık Tümsek gibiydi toprakta - Çatı zor seçiliyordu - Saçak silmeleri - yer altında - Aradan - geçen - yüzyıllar Atların başlarının sonsuzluğa Dönük olduğundan ilk şüphelendiğim Günden sanki daha kısa - Emily Dickinson Çeviri: Dost Körpe

744

Pişmanlık uyanık hafızadır - Eşlikçileri ayakta - Bitmiş eylemlerin varlığıdır - Pencerede - ve kapıda - Geçmişi - ruhun önüne serilir Ve yakılır bir kibritle - İnancın - esnetilmesi kolaylaşsın - Hızlansın diye - Pişmanlık şifasızdır - iyileştiremez O hastalığı - Tanrı bile - Çünkü O'nun eseridir - ve Cehennem gibidir - Emily Dickinson Çeviri: Dost Körpe

Bir kitap kadar elverişli değildir hiçbir gemi

Bir kitap kadar elverişli değildir hiçbir gemi Uzak ülkelere götürmek için bizi. Ve hiçbir atın şaha kalkmış Bir sayfa şiire ulaşamaz hızı. En yoksullar bile katılabilir bu tura Kaçak yolculuk etmelere son, Ne kadar hesaplı şu İnsan ruhunu taşıyan fayton.. Emily Dickinson

Yalnızlık

Yalnızlık Kişinin inmeye cüret edemediği - Ve Mezarında anlamak için çevresini Yoklaması gibi ancak Tahmin yürütebildiği - En kötü korkusu onun Yalnızlık Kendini görmesin diye Ve yok etmesin kendi önünde Sadece bir inceleme için - Gözlenemez bu Dehşet - sadece Kenarından geçilir Karanlıkta - Askıda kalmış Bilinçle - Ve Kilit altındayken - Korkarım ki bu - Yalnızlıktır - Ruhun Yaratıcısı Onun Mağaraları ve Dehlizleri Aydınlat - ya da mühürle - Emily Dickinson Çeviri: Selahattin Özpalabıyıklar

Geri gelmeyecek Şeyler vardır, çeşitlidir-

Geri gelmeyecek Şeyler vardır, çeşitlidir- Çocukluk - bazı Umut şekilleri - Ölmüş olanlar - Ama Sevinçler - İnsanlar gibi - bazen Yolculuk yaparlar ya - Yine de kalırlar - Arkasından ağlamayız Yolcunun - ya da Denizcinin - Hoştur rotaları - Bize uzun uzun anlatacaklarını düşünürüz Buraya döndüklerinde - "Burası!" Tipik "Buralar" vardır - Belirlenmiş Mevkiler - Yerinde durmaz ki Ruh - Dormaz O - kaç Kulaçta da olsa Kendi Öz Yurdu - Emily Dickinson Çeviri: Selahattin Özpalabıyıklar

Eğer bir kalbi korursam kırılmaktan

VI Eğer bir kalbi korursam kırılmaktan Ve el verdiğimde diğer kederi kovarsam Beyhude demle geçti demem ömre Ya da keskin acıyı serinlettiğimde Ya da bitkin nar bülbülüne Nefes verirsem yuvaya dönüşünde Beyhude demle geçti demem ömre Emily Dickinson Çeviren: Bilen Kale

tuhaf bir yaratıktır geçmiş

tuhaf bir yaratıktır geçmiş, yüzleşmek onunla bir esrimeyle ödüllendirilir, ya da bir utançla silahsız çıkan varsa karşısına emrederim ona, kaç! küflü cephanesi hâlâ karşılık verebilir! Emily Dickinson

Anlatmaktan Vazgeçenler Susarlar

Anlatmayı beceremeyenler s u s a r l a r. Anlatmaktan vazgeçenler s u s a r l a r.... Anlaşılmayacağına karar vermiş olanlar s u s a r l a r. Diğerlerinden ümidi kesmiş olanlar s u s a r l a r. Hata yapmaktan korkanlar s u s a r l a r. Kendilerini açığa çıkarmaktan korkanlar s u s a r l a r. Zannettikleri kişi olmadıkları, zannettikleri dünyada yaşamadıkları gerçeğini hazmedemeyecek kadar güçsüz olanlar s u s a r l a r. Olaylar ve olgular dünyasıyla baş edemeyenler s u s a r l a r. Herşeyi gördüğünü, tüm olasılıkları yaşadığını düşünenler s u s a r l a r. Güçlü olarak görülmeye ölesiye ihtiyaç duyacak kadar güçsüz olanlar s u s a r l a r. ŞŞŞşşşş! ... Sessizlik! Sonsuza dek konuşabilecek olanlar en çabuk susanlardır genelde. Sonra kadınlar gelir ki onlarda bu kategoridedirler çoğunlukla. Sonra şairler... En son ölüler susar! Emily Dickinson

Huzur

Bir çok kereler huzurun geldiğini sandım, Huzur çok uzaktayken; Karayı görüşü gibi gemisi batmış adamların Denizin ortasındayken, Ve çırpındım daha tembelce, yine de kanıtlamak için, Ne kadar umutsuz olsamda ben, Varlığını kaç tane sahilin Yatan limana gelmeden. Emily Dickinson

Büyük bir acıdan sonra...

Büyük bir acıdan sonra, vakur bir sessizlik gelir Sinirler mezar taşları gibi törensel bir hal alır, Katı yüreğin sorar, acı çeken o mu diye, Dünden beri mi yüzyıllardan beri mi yoksa? Ayaklar, kendiliğinden gezinmeye başlar Yerde, havada, her yerde Tahta bir yolda Farkında olmadan büyümüş, Kuvarstan bir mutluluk, taştan. Şimdi kurşun saati Yaşadıkça anımsanan Soğuktan donanların karı anımsaması gibi- Ürperti-derken uyuşma- sonra koyvermek kendini. Emily Dickinson

1764

En hüzünlü ses en tatlı ses En çılgın ses büyüyen,- Kuşların sesidir baharda, Gece hoş bir tat bırakıp giderken. Mart'la Nisan arasındaki çizgi- O büyük sihirli sınır Ötesinde Yaz, nefes alsa duyulur Yakınlıkta, kararsızlıklar yaşamaktadır. Bir zamanlar bizimle eyleşen Dostları hatırlatır bir bir, Ki ayrılığın kara büyüsüyle büyüyen Hasretleri artık insafsızca derindir. Yasını tuttuğumuz ne varsa Hatıra gelir yeniden, Ötmesin isteriz kuşlar Sussun isteriz bu siren. Bir kulak deşebilir bir kalbi Bir mızrak kadar kıvrak, Keşke kalbe bu kadar tehlikeli Bir şekilde yakın olmasaydı kulak. Emily Dickinson

Bir Saat beklemek Çok Uzun İş

Bir saat beklemek çok uzun is, Aşk biraz ötede duruyorsa; Kısadır sonsuzluğu bekleyiş, Sonunda aşk armağanı varsa.. Emily Dickinson Çeviren: Talat Sait Halman

Bir Anda

Bir anda olur biter -Ölmek Hiç canın yanmaz diyorlar Solmaktır aşama aşama Sonra gözden tamamen yitmek Kara bir Şerit –günün üzerinde Şapkanın üzerinde bir tül Derken günün hoş ışıkları gelir Yardımcı olur unutmamıza Yoktur O –gizemli varlık İçi bizim zekamızla dolu Çekildi derin bir uykuya Artık kalmadı yorgunluğu. EMILY DICKINSON Çeviri:Tozan Alkan

Çiçeğimde Gizliyorum Kendimi

Çiçeğimde gizliyorum kendimi, Göğsünde taşıdığın, habersizce, Beni de taşıdığından kuşku duymadan- Ve melekler biliyor ötesini. Çiçeğimde gizliyorum kendimi. Vazonda soldukça, Benim yerime hissediyorsun, kuşku duymadan Neredeyse bir kimsesizliği. Emily Dickinson

Kalbim Unutacağız Onu

Kalbim, unutacağız onu, Bu gece, sen ve ben. Ben ışığı unutayım, Onun sıcaklığını sen. Unuttuğun vakit, söyle bana, Ola ki düşüncem donar. Acele et, oyalanırken sen, Hatırlayabilirim onu tekrar. Emily Dickinson